Türkiye’nin her krizden devalüasyon ile kurtulduğunu söylemiştim. Bu defa neden olmadı? Bazılarını açıklamaya çalışacağım.
1. Dalgalı kur politikası, üretimi ve ihracat malı üretiminde ithal girdi payını artırdı. Kur artışı ithalatı da pahalı yapıyor ve ithalatın finansmanını artırıyor. Üretimin düşmesine neden oluyor.
2. Ekonomide güven bunalımı oluştu. TÜİK verilerine göre, 2017 yılından beri reel sektör güveni düştü. Raiting kuruluşları Türkiye’yi yatırım yapılamaz spekülatif olarak ilan etti. Dünya adalet projesi ve Avrupa Birliği Türkiye’nin hukukun üstünlüğünde geri düştüğünü açıklıyorlar. Bu nedenle yabancı sermaye gelmiyor tersine çıkıyor. Yatırım da yapılmıyor.
3. Türkiye bankaları yabancıya açmakta cömert davrandı. Son on yıldan beri gelen yabancı yatırım sermayesinin yüzde 34’ü finans ve sigorta sektörü için gelmiş. Bankacılık kesiminin yüzde 50 kadarı yabancıya verildi. Bankacılık bir imtiyazdır. Ancak bankalar da en yüksek kar elde etmek isterler. Bunun için Türkiye’nin çıkarlarını değil kendi karlarını maksimize etmek isterler. Bu nedenle yaptıkları kur spekülasyonu swap işlemleri piyasayı bozucu etki yapabiliyor. Yabancıların sektördeki payını yüzde 10 seviyesine düşürmeliyiz.