Erdoğan ve iktidarının ekonomide yaşanan tarihi çöküşe rağmen bildiğini okumaya devam etmesi sadece ülkenin değil, halkın ekonomisini de tıkanma noktasına getirdi. Temel tüketim ürünlerine günlük, hatta saatlik zamlar geliyor. 2022’de ücret ve maaşlarda yapılacak artışın 2021’de yaşanan erimenin gerisinde kalması beklenirken, 2022’nin ilk yarısında TÜİK’in enflasyonunun yüzde 40’a ulaşması, halkın yaşadığı gerçek enflasyonun ise yüzde yüzü aşması şaşırtıcı olmaz.
Ülkenin dört bir yanında ‘Geçinemiyoruz’ başlığı altında imza kampanyaları, basın açıklamaları, mitingler yapılıyor. Çarşıda pazarda fiyat etiketlerine bakanlar sürekli artan fiyatlar nedeniyle tepki gösteriyor, isyan ediyor. Toplumun büyük bölümünü etkisi altına alan ekonomik kriz koşulları ve hayat pahalılığına karşı biriken öfkenin boyutları tahmin edilemiyor.
Bugüne kadar ekonomide atılan tehlikeli adımlarda ısrarın sürdürülmesi halinde önümüzdeki aylarda bugünkü tablodan çok daha kötü ve ağır sonuçların yaşanmaması için neden yok. İktidarın geçmişte defalarca yaptığı gibi ülkenin geleceğiyle ilgili olarak oynadığı büyük kumar, Albert Einstein’ın “Aynı şeyi tekrar tekrar yapıp farklı sonuçlar beklemek ahmaklıktır” sözünün ne kadar doğru olduğunu gösteriyor.