27’nci dönemdeki en dikkat çekici ayrıntı, Meclis’in Şeref Kapısı’na partili Cumhurbaşkanı’nın dev bir posterinin asılmış olmasıydı. Bir ilkti. Aslında bir detay değil, ‘Saray rejimi’ ya da ‘Sultanizm’ de denilen iktidarın bir tesciliydi. Bu açıdan 27’nci dönemin bir açılış mı yoksa kapanış mı olduğu tartışılır.
Ne bir sembol, ne yaratılmış bir kültüre ait figür ne de ‘rejim bu’ denebilecek başka bir şey… Topu topu dev bir Erdoğan posteri. Bomboş ve anımsanmayacak bir bellek. İslamcılık ve milliyetçilik rüzgârında sallanan tek adamın resmi. Posterin yansımalarını eğitimden sağlığa, kadın, aile ve çocuk politikalarından ekonomiye bulmak mümkün.
Sağlık Bakanı için dünyanın kırıldığı korona salgınının, ekonomi bakanı için dövizin yükselişinin, eğitim bakanı için çöken sistemin, eğitim alamayan çocuğun, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı için istismar edilen, öldürülen kadının bir önemi yok. İçişleri Bakanı’na göre Anayasa Mahkemesi (AYM) bir anlam ifade etmiyor.