Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ‘denetimsiz ve alabildiğine serbest bir alan’ olarak tanımladığı sosyal medya için, “Operasyonların ana mecrası haline gelmiştir” dedi.
Erdoğan, partisinin Beykoz kongresinde konuştu.
Cumhurbaşkanı teşkilatına şu uyarıda bulundu: “Hepimizin çok dikkatli olması uyanık olması gerekiyor. Önümüzdeki süreçte tüm teşkilat mensuplarımızın azami teyakkuz halinde bulunmaları azami önem arz ediyor. Her seçimde olduğu gibi 2019 seçimleri öncesinde de partimizin birlik ve beraberliğini örselemeye gücünü azaltmaya, konsantrasyonunu bozmaya yönelik teşebbüslerin olması kaçınılmazdır. Kendi hastalıklarını, kısır tartışmalarını bize sirayet ettirmeye çalışanlar muhakkak çıkacaktır.”
‘FETÖ’nün sosyal medya terörizmine asla boyun eğmedik’
Sosyal medya eleştirisi de yapan Erdoğan şu ifadeleri kullandı: “Ne yazık ki denetimsiz ve alabildiğine serbest bir alan olan sosyal medya son yıllarda bu operasyonların ana mecrası haline gelmiştir. Gezi olayları, 17-25 Aralık darbe girişimlerinde FETÖ bu alanı pervasızca, namertçe kullanmaktan çekinmemiştir. Aylarca şişirilmiş, sahte hesaplar üzerinden itibar suikastları düzenlenmiş. Yalan ve iftira üzerimize boca edilmiştir. Milli ve yerli tavır sergileyen kim varsa, FETÖ’nün tetikçilerinin hedefi olmuştur. Ana muhalefet partisi ve başındaki zat da Meclis kürsülerini FETÖ’ya kiralayarak bu kalleş saldırılara kol kanat germiştir. Utanmadan, arlanmadan haftalarca FETÖ’nun linç kampanyasına destek oldular. Ana muhalefet ortalığa boca edilen iftira ve montajlardan nemalanmaya çalışırken biz bu ahlaksızlığa prim vermedik.”
Bugünlere ‘medya operasyonlarıyla değil manşetlerle çarpışa çarpışa’ geldiklerini söyleyen cumhurbaşkanı, “FETÖ’nün sosyal medya terörizmine asla boyun eğmedik. Hukuki ve idari tedbirlerle FETÖ’nun linç ve karalama furyasının önünü kesmeyi başardık. Bu süreçte, hem içeriden hem dışarıdan çok ciddi eleştiriler de aldık” dedi.
‘Antidemokratik olmakla suçlayanlar feveran ediyor’
Erdoğan, Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) da yüklendi: “Hatta o dönem Anayasa Mahkememiz, baskılara boyun eğerek vicdanları yaralayan bazı kararlara imza attı. Oysa meselenin ne demokrasi ne özgürlüklerle ne de hak ve hukukla alakası yoktu. Bilakis kalleş saldırının hedefi demokrasimiz, özgürlüklerdi. Bugün, o gün ki tavrımızın ne kadar doğru olduğu çok daha iyi anlaşılıyor. Özellikle son günlerde bir küresel sosyal medya şirketinin usulsüzlükleri üzerinden yapılan bizim haklılığımız ortaya çıkarıyor. O günlerde demokrasimizi, sosyal medyadan korumak için aldığımız tedbirler bugün Amerika’da, Avrupa’da çok daha ileri seviyelerde gündeme geliyor. O zaman bizi antidemokratik olmakla suçlayanlar bugün sosyal medya şirketlerinin sorumsuzluğu hak ve hukuk tanımazlığı karşısında feveran ediyorlar.”