• SANAT
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11'i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • SPOR
  • VPN HABER

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Erdoğan 'hiç pişman değil': Faşizan yapıya Alman makamları fırsat vermemeli

06/07/2017 01:11

 

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan,  Türkiye’nin Körfez ülkelerinin ablukasında Katar’a sadık kalmaya devam edeceğini belirtti. Erdoğan, Almanya’ya yönelik kullandığı ‘faşizm ve Nazizm’ ifadelerinden de hiç pişmanlık duymadığını vurgulayarak, “Faşizan yapıya, uygulamaya Alman makamlarının fırsat vermemesi lazım” dedi.

‘Katar’a sadık kalacağız’

France 24’e konuşan Erdoğan’a özellikle Körfez’deki kriz ve Almanya’yla Türkiye arasındaki gerginlik soruldu.


Körfez ülkeleri tarafından ablukaya alınan Katar’dan istenenlerin kabul edilemeyeceğini dile getiren Erdoğan, “Türkiye Katar’a sadık kalmaya devam edecek” dedi.

Cumhurbaşkanı, Katar’daki Türk üssünün kapanmasının yalnızca Doha’nın talebiyle gerçekleşebileceğini ifade etti.

AA’nın aktardığına göre Erdoğan Katar’la ilgili şunları söyledi:

“Biz bu bölgenin ikinci bir kriz bölgesi olmasını istemiyoruz. Suriye, Irak, zaten burada çok ciddi bir kriz var ve şimdi de Körfez’de böyle bir krizin meydana gelmesini istemiyoruz. Şu anda Suudi Arabistan Körfez’in en güçlü ülkesi. Ve benim bütün açıklamalarımda, yani Suudi Arabistan kralından bizim isteğimiz, bu bölgenin büyüğü olarak hem yaşça, hem ekonomik olarak, yani burada bir krizin çıkmasına müsaade etmemesidir, biz hep bunu istedik.

Bu 13 maddelik yaptırıma gelince, bu 13 maddelik yaptırımın bir devleti devlet olmaktan çıkarma yaptırımıdır. Katar bir devlettir. Asla kabul edilemez. Yani burada öyle maddeler var ki bu maddeler tamamıyla ben seni devlet olarak tanımıyorum, dolayısıyla sen devlet olarak bütün işlevlerinden vazgeçeceksin, bu demektir. Böyle bir şeyi kabul edemeyiz. Kaldı ki, burada mesela Türkiye Katar’la savunma anlaşması yapmıştır 2014’te, bu savunma anlaşmasında Katar’da bir üs kurma olayı var ve Katar’ın bu talebine biz de evet dedik. Ve ben o yıl aynı talebi Suudi Arabistan’a yaptım ve Suudi Arabistan’a da aynı şekilde ‘İsterseniz Suudi Arabistan’da da bir üs kurabiliriz’ dedim. Onlar bana o zaman, ‘Biz bunu bir değerlendirelim’ dediler. Ve biz tabi bu arada Katar’daki bu çalışmalarımıza devam ettik ve şu andaki üs çalışmaları 2014’te başlayan çalışmadır. Şimdi ne diyor? ‘Türkiye’nin oradaki üssünü kaldıracaksın’ diyor.  Yani böyle bir şeyi Katar istemedikten sonra böyle bir şeyi biz yapmayız, asla yapmayız. Türkiye olarak bir defa biz Katar’la olan anlaşmamıza sadığız ve bunun sonuna kadar sahibiyiz. Katar’ın bizden böyle bir ricası, böyle bir talebi olursa, biz tabii ki istenmediğimiz yerde olmayız.”

Erdoğan, Almanya’yla süregiden gerginlikle ilgili de şunları söyledi:

“Almanya’nın yaklaşım tarzları uluslararası siyasette özellikle de özgürlükler noktasında ve gelişen, ilerleyen demokrasi noktasında çok çok üzücü. Türkiye Cumhuriyeti’nin yüzde 52’yle halkı tarafından seçilmiş bir Cumhurbaşkanının Almanya’daki Türk soydaşlarıyla bir araya gelmesini engelleme, onlarla bir sohbette bulunmasını engellemek, ona fırsat vermemek, Almanya’nın ne kadar özgürlükçü olduğunu göstermesi bakımından çok önemli.

Hele hele Almanya’da başbakanlık önünde açılan bir pankart var ve bu açılan pankartın arkasında bir otomobil… ‘Eğer bu otomobili kazanmak istiyorsanız bu diktatörleri öldürün.’ Kimdir o diktatörler? Erdoğan, (Rusya Devlet Başkanı) Putin ve Suudi Arabistan Kralı Selman. Bunlar orada sergilenirken Alman polisi de orada. Alman polisinin gözleri önünde böyle bir suça teşvik, şiddete teşvik, bu yapılıyor ve buna Alman makamları ne yazık ki ses çıkarmıyor.” 

Bunlara rağmen ben tabii G-20’ye gideceğim, bu çok çok ayrı bir konu, bunu da tabii G-20’de dile getireceğim, çünkü G-20 bunlar için var. G-20, dünyanın ekonomide yüzde 80’ini temsil eden bir oluşum. Ve hele hele gündeminde terörle mücadelenin de olduğu, mülteci sorunlarının olduğu, böyle bir G-20 öncesinde bu tür kampanyaların Almanya’da yapılıyor olması, gerçekten düşündürücüdür, üzücüdür.

Almanya’yı, Hollanda’yı Nazilere benzer davranışlar sergilemiş olmaktan hiç pişman değilim, çünkü bu hareket Nazizm’de olan bir harekettir, tamamen faşizmin bir tezahürüdür. Nitekim şu anda yapılan bu hareketi faşizmin dışında neyle izah edebiliriz? Bu ancak faşist yapılarda olan bir harekettir ve faşizandır. Ama böyle bir faşizan yapıya, uygulamaya Alman makamlarının fırsat vermemesi lazım. Teröre nasıl fırsat vermiyorsak, faşist ve Nazi kalıntısı bu tür gösterilere de Alman makamlarının fırsat vermemesi lazım. Eğer buna benzer şeyler benim ülkemde oluyorsa, benim de buna fırsat vermemem gerekir. 

Burada faşizm nedir, Nazizm nedir, aslolan budur. Bu uygulamayı kimler yapıyor, aslolan budur. Ha buna karşı yönetimler tedbir alıyor mu-almıyor mu; aslolan budur, benim de söylediğim bu. Ben burada kalkıp da Alman yönetimini faşist bir yönetim olarak nitelendirmiyorum ki, bu uygulamayı yapanları eleştiriyorum, bunları gündeme getiriyorum. Bunlara karşı duranların bunları engellemesi lazım.”

“Doğu Almanya’yla Batı Almanya birleştiği zaman devletin kurumlarında çalışanlardan yaklaşık 500 bin insan işlerinden oldu. Önce Almanya bunu bir defa masaya yatırsın. Buna benzer mesela olağanüstü hal, Fransa’da 10-15 kişi biliyorsunuz terör, böyle bir eylem gerçekleşti ve Fransa olağanüstü hal ilan etti. Ama bizde devlete karşı bir darbe girişiminde bulunuldu. Bu darbe girişiminde kimse kalkıp da 250 vatandaşımızın öldürülmesini gündeme getirmiyor. 2193 vatandaşımın yaralanmasını gündeme getirmiyor. Bunca yerler yakıldı, yıkıldı, bombalandı, devletin kendi F16 uçaklarıyla, helikopterleriyle, tanklarıyla, toplarıyla her yer vuruldu ve kimse bu darbe girişimini gündeme getirmedi. Tam aksine Batı, darbeyi demokrasiye tercih etti. Biz de tam aksine bu darbe girişiminde bulunanları…”

Şimdi sessiz kalmak nedir? Bazıları bunu istiyor girişimi benim halkımda şu anda gerçekleşmiştir, halkım buna böyle bakmıştır. Örneğin burada kınama faaliyetinde bulunanlar bile, yani en erkeni bir haftayı buldu. Biz isterdik ki o gece kınama faaliyetinde bulunsunlar. Çünkü ne olduysa zaten 24 saat içinde oldu. Eğer 24 saat içerisinde şahsım başta olmak üzere milletim sokaklara dökülmeseydi ve milletimin sokaklara dökülmesiyle her şey 24 saat içerisinde bitmiştir. Bu milletin bir darbe girişimini önlemesi, engellemesi hadisesidir. Bu çok şanlı bir direniştir.” 

“Bakın şunları bir defa iyi bilelim: Batı kılıf uyduruyor, Batı kılıf uydurmasın, Batı önce dürüst olsun. Böyle bir darbe girişimine kalkıp da kendilerinde olduğu zaman bizde yargı var derken, bu tür teröristleri ülkesinde saklayan, ülkesinde gezdiren, her türlü desteği onlara verdiren-veren, Batı kılıf uydurmasın. Örneğin, Almanya’ya ben 4 bin 500 dosya verdim ve 4 bin 500 dosyadan hala bir netice yok. Ve şu anda Almanya ki Alman makamlarının bir kısmı Almanya’ya gelen bu tür teröristlerle ilgili çok ilginç açıklamalar yapıyorlar ve burada bizim haklılığımızı da teyit ediyorlar. Bunlar her an, her fırsatta benim gündeme getireceğim konular olacaktır, çünkü dünyanın bunları bilmesi lazım. Kabul ederler veya etmezler, biz doğruyu her fırsatta, her bulduğumuz yani objektif olayları değerlendirenlere anlatacağız. G-20 de bunlardan bir tanesi olacak.”

Erdoğan, Suriye’de YPG’den tehdit gelmesi halinde Türk askerlerinin Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ile birlikte operasyon yürüteceğini de söyledi.

Kategori:Aktüel

SON HABERLER

Bir uyanışın tarihi: 19 Mayıs

Tarihin bazı anları vardır; sadece bir milletin yönünü değil, ruhunu da değiştirir.
19 Mayıs 1919, işte tam da böyle bir andır.

Özel: Gençler, hürriyet meşalesini almasalardı İBB'nin başında kayyum vardı

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Gençler Saraçhane’de hürriyet meşalesini almasalardı İBB’nin başında kayyum vardı” dedi.

İmamoğlu: Bu ülkenin kaderi değişecek

Tutuklu İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Bu ülkenin kaderi ya değişecek ya da değişecek” dedi.

Rapor: Fransa, Nestle'nin sularındaki pestisit ve bakterileri görmezden geldi

Fransa’da devlet yetkililerinin sularında pestisit ve kalıntılar olduğu iddia edilen Nestle hakkındaki raporu değiştirdiği ortaya çıktı.

Arsenal, 22 yıllık çalışanını İsrail karşıtı paylaşımı nedeniyle kovdu

Britanya Birinci Futbol Ligi (Premier Lig) ekibi Arsenal, İsrail karşıtı paylaşımları gerekçesiyle 22 yıllık kulüp çalışanını kovdu.

Yıldırım'dan halka çağrı, Suriyelilere gözdağı: Suç işleyeni sınırdışı ederiz
AP Rapotörü Piri: Erdoğan anayasa değişikliğini uygularsa sonucuna katlanır

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 2 bin 757 gündür hapiste

YAZARLAR

Bir uyanışın tarihi: 19 Mayıs

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Elinden çıkanı kulağın duysun

Mustafa Dağıstanlı

Ali Özgentürk için: Böyle mi olmalıydı!

Ayhan Tinin

Çocuk, sınırsızlıkta değil, sınırda büyür

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Yazalım da ne yazalım nasıl yazalım!

Murat Sevinç

Senyör Amicis'in gazına geldim 

Behzat Şahin

Özel, İmamoğlu ve Yavaş'ın 'özenli' açıklamaları üzerine…

Murat Sevinç

GÜNÜN 11’İ

Şükrü Hatun: Sokaklarda şişmanlık taramasının iyi bir fikir olmadığını düşünüyorum

Aziz Çelik: Genç istihdamı ve genç işsizliğine ilişkin tablo giderek vahim bir hâl almaya başlıyor

İpek Özbey: Ülkenin geleceğinin emanet edildiği gençler hangi sorunlarla mücadele ediyor?

Müjdat Gezen: Sakın bu şarkıyı yasaklamasınlar?

Orhan Bursalı: Yaşasın 19 Mayıs, yaşasın gençlik

İbrahim Kahveci: Görüntüde büyüyoruz ama gerçekte fakirleşiyor

Abdulkadir Selvi: 'Bir oy CHP'ye, bir oy HDP'ye' derken PKK'nın Lozan'la ilgili değerlendirmelerinden haberiniz yok muydu?

Murat Muratoğlu: Türkiye'de enflasyonun asıl dümeni siyaset rüzgarıyla döner

Deniz Zeyrek: 500 milyon liralık bu kamu zararının hesabı sorulmayacak mı?

Saygı Öztürk: 'PKK'nın silah bırakması' tartışmaları

Erdal Sağlam: 19 Mart krizinin ekonomide yarattığı tahribatın etkisi devam ediyor

  • 9 SORUDA
  • YAZARLAR
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DİKEN ÖZEL
  • DİKEN'E TAKILANLAR
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • KEYİF
  • MEDYA
  • POPÜLER BİLİM
  • SANAT
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 10 YAŞINDA
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik ilkeleri
  • Çerez politikası

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi

×