Tüm iktisatçılar ve piyasa analistleri Türkiye’nin riskinin büyüdüğünü, yüklü bir dış kaynak ihtiyacı bulunduğuna artık daha fazla dikkat çekiyorlar. Çünkü dış ticaret rakamları da, turizm beklentileri de Türkiye’nin yüklü dış borç ödemesinin yanı sıra cari açığın büyüdüğünü gösteriyor. Yani bu dövizi bir yerden bulmak gerekiyor, aksi takdirde bu çarkı çevirmek mümkün olmayacak.
Ancak başta İbrahim Kalın ya da geçen hafta uluslararası ajanslara “IMF ile ilişki yok” diye demeç veren AKP’li yöneticiler olmak üzere, kimsenin “ondan dış kaynak alırız ama bundan almayız” deme lüksü olmadığını görmek gerekiyor. Türkiye, kimden olursa olsun, bulduğu dış kaynağı mutlaka almak zorunda. Bu imkânı IMF verecekse, başka kaynak yoksa, oradan da bu kaynak alınmak zorunda. Kaldı ki duyduğumuz kadarıyla IMF kanalıyla kaynak kullandırmayı planlayan G-20’ye resmi kurumlarımız kanalıyla müracaatlar çoktan gitmiş, bu konuda G-20 ile de, IMF ve Dünya Bankası ile de görüşmelerimiz sürüyormuş.