Ankara’daki saldırıdan sonra uluslararası bir boyut kazanan gelişmeler yaşanıyor. Hiçbir zaman olağan zamana erişmeyen Suriye ve Irak toprakları, daha açık ifadeyle Kürtlerin yaşadığı bölge savaş alanına döndü. Sadece sınır komşuları ile sınırlı olmayan ABD’nin, Rusya’nın dahli olan bir bölge olarak Ortadoğu bir kez daha Kürtler üzerinden sıcak gelişmelere sahne oluyor.
Bilindiği gibi, 1 Ekim’de Ankara’da İçişleri Bakanlığına yönelik saldırıyı PKK üstlenmişti. Ancak yapılan saldırının ardından demokratik siyaset alanı bir kez daha hedef seçildi. Yine, Kürtlerin Suriye savaşı sonrası elde ettiği kazanımları hiçbir zaman hazmedemeyen AKP yönetimi bu gelişmeyle birlikte yeni bir seferberlik ilan etti. Oysa on yıllardır süren yöntemle bir yere varılamadı. Şiddet politikalarını ortadan kaldırmak, Kürt sorunun eşit haklara dayalı demokratik çözümünü gündeme almak ve bu tür şiddet sarmalına son vermek yerine, ne yazık ki Ankara saldırısı adeta bir “olanak” olarak görüldü ve çok yönlü yeni bir saldırı planı devreye sokuldu.