Türkiye’deki hukukun Saray ile ilişkisini boyutunu çok iyi bilen herkes doğal olarak kaygılanıyorlar ve cumhuriyetin 97’nci yılında, biz Emine Hanım’ın Hermes marka çantasının orijinal mi çakma mı olduğunu, 50 bin dolarlık olup olmadığını konuşuyoruz.
97’nci yılında cumhuriyetin kuruluşunun kutlanmasının yasaklandığı, ancak ülkeyi yer altı ve yer üstü kaynaklarıyla yağmalamış hali ortadadır. Kapitalist işletmelerin, büyük markaların, bankaların Atatürk ve cumhuriyet seviciliğinde reklamda yarıştığı bir dönemden geçiyoruz. Aslında bu dev şirketler gazete ve televizyonlara ilan ve reklamlar yağdırarak cumhuriyetin bir sömürü cennetine dönüştüğü gerçeğini vurguluyorlar. Ve hem iktidarın medyasına para akıtıyor hem cumhuriyetçi geçinmiş oluyorlar. Cumhuriyet tarihi, tüm kamu kaynaklarının bu sınıfın daha da zenginleşmesi için peşkeş çekildiği, fabrikaların kapatıldığı makinelerin hurdaya ve arazilerinin inşaatçı ortaklara peşkeş çekildiği bir tarih.
Bu gidişatı ve yıkımı durdurmak için güçleri birleştirmeli… Ancak gerçekten demokratik bir cumhuriyetin sadece AKP karşıtlığından çıkmayacağı, bunun aynı zamanda cumhuriyet tarihiyle bir yüzleşmeden geçtiğini bilerek ilerlenebilinirse amaca uygun yol alınabilir.