• SANAT
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11'i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • SPOR
  • VPN HABER

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Ender İmrek: Çözüm süreci sağlam hukuki güvenceler, uluslararası gözetim ve toplumsal seferberlikle doğru hatta ilerleyebilir

17/05/2025 08:19

warning
Okura not:

Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.

Öcalan’ın çağrısı ve PKK’nin kararı, Kürt sorununun çözümü için siyasi mücadelenin önünü daha çok açan bir nitelik taşıyor. Tarihsel sorgulamaya olanak sunuyor. Mustafa Kemal’in 1919-23 arasındaki birçok açıklama ve söyleminin bir kenara atılması ve sorunun şiddetle ‘çözümü’ yaranın derinleşmesine zemin yarattı. 1924 Anayasası sonrasında Kürt halkı, inkar, sistematik asimilasyon ve baskıyla karşı karşıya kaldı. Ancak tarih boyunca yaşananlar, bize ortada önemli bir sorunun olduğunu büyük bedeller ödeterek göstermiş oldu. Artık yeni bir safhadayız. Öcalan’ın çağrısıyla toplanan PKK’nin 12. Kongresi, şiddet sarmalındaki döngüyü kırmaya yönelik cesur bir adım attı. Silahlı tarzın sonlanması ve örgütün feshi kararı, Kürt sorununun demokratik siyaset yoluyla çözülebileceğine dair bir inanç beyanı olarak tarihsel bir önem taşıyor.


PKK’nin dönüşümü, barış ve demokratikleşme mücadeleleri için bir dönüm noktasıdır. Öncelikle, bu karar, Kürt halkının eşit haklarını kazanmasında yaşanmış olanların artık kendi tarihsel süreci içinde kaldığını, ancak kalıcı değişimin demokratik katılım ve toplumsal örgütlenme ile mümkün olduğunu deklare ediyor. Bu yeni dönem dünya deneyimlerini, Güney Afrika’daki Apartheid sonrası uzlaşma süreci veya Kolombiya’daki FARC anlaşması gibi örnekleri anımsatıyor. Bu tür geçişler zor ama mümkündür. İkinci olarak, bu adım, bize, etnik çatışmaların çözümünde bir model yaratma olanağı sunuyor. Çeşitliliği bastırmak yerine kucaklayan, otoriter merkeziyetçilik yerine yerel halk inisiyatifini güçlü kılan bir yönetim modeli herkese nefes aldıracak; demokratik mücadele kanalları ve kapsamını güçlendirecektir.

Ancak bu süreç risklerle dolu. Tarihte pek çok coğrafyada örnekleri görüldüğü üzere çatışma çözümü süreçleri kırılgandır ve tarafların ‘kendi öncelikleri’ doğrultusunda keskin değişiklikler yapması mümkündür. ‘Çözüm’ süreçlerinin her kırılması, sadece yönetici erkle çatışan taraf arasındaki önyargıları değil, aynı zamanda toplumsal önyargıları, güvensizlikleri, travmaları da artırır. İktidarın bu süreci kendisi için bir olanağa çevirip, Kürt halkının eşitlik taleplerine karşı daha büyük bir baskıyla yanıt vermeyi tercih etmesi halinde, zaten otoriterlikte epey bir mesafe katetmiş iktidar yapısının daha da otoriterleşmesi, yayılmacı heveslerle ülkeyi daha büyük bir savaş riskiyle karşı karşıya bırakması mümkündür. Bu nedenle, çözüm süreci, yalnızca iyi niyetle değil, sağlam hukuki güvenceler, uluslararası gözetim ve toplumsal seferberlikle doğru bir hatta ilerleyebilir.

Ender İmrek’in yazısı

Kategori:Günün 11'i

SON HABERLER

İsrail: İran'dan şu ana kadar 200'den fazla füze fırlatıldı; 13 kişi öldü, 380 kişi yaralandı

İsrail hükümeti, İran’ın şu ana kadar 200’den fazla füze fırlattığını açıkladı. Saldırılarda 13 kişi öldü. Yaralanan 380 kişiden dokuzun durumunun ağır, 30’unun orta, 341’ininse hafif olduğu belirtildi.

Gelecekten ses veren siyasetçiler…

Manisa belediye başkanı Ferdi Zeyrek’in zamansız vefatı ve son bir haftada tanık olduklarımız birkaç bakımdan düşündürücü ve öğretici oldu.

FIVB Erkekler Milletler Ligi:  Milliler ilk galibiyetini aldı

A Milli Erkek Voleybol Takımı, 2025 FIVB Milletler Ligi’ndeki (VNL) dördüncü maçında Çin’i 3-0 yendi ve ilk galibiyetini aldı.

Boğaz geçiş ücretlerine zam

Boğaz geçiş ücretlerine yüzde 15 zam kararı alındı. Uygulama 1 Temmuz’dan itibaren geçerli olacak.

Naci Görür, Bingöl depremini yorumladı: DAF'ın stres yüklediği fay zonunda oldu

Deprem Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, Bingöl depreminin Doğu Anadolu Fayı’nda (DAF) değil, bu fayın stres yüklediği Bitlis-Zagros Bindirme Kuşağı üzerinde olduğunu söyledi.

Özgür Orhangazi: Dış sermayeye yapılan ödemeler 2025'in ilk çeyreğinde 6,5 milyar dolara ulaştı
Orhan Gökdemir: Halk demokrasisine ihtiyacımız var

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 2 bin 784 gündür hapiste

YAZARLAR

Gelecekten ses veren siyasetçiler…

Murat Sevinç

İşgalci kelimeler

Mustafa Dağıstanlı

Dere Sokak Üçlemesi, 'Körfez'le sona eriyor

Behzat Şahin

Yanlış 'tarafında' bu ısrar acep nedendir?

Mustafa Dağıstanlı

Mutluluk pazarlama

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Eşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi

Murat Sevinç

Bağıran lüks, suskun zarafet

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

GÜNÜN 11’İ

Murat Muratoğlu: Enerji fiyatları kıpırdadı mı, en sert darbeyi Türkiye yiyor

Aytunç Erkin: Bayramdan önce Ekrem İmamoğlu'nun avukatı Kılıçdaroğlu'na bir not iletti

Esfender Korkmaz: TOKİ'yi çayır ve meralardan uzak tutmalıyız

Orhan Uğuroğlu: iktidar, muhalefet ile görüşerek ortak bir 'milli strateji' belirlemeli

Uğur Emek: Büyük Ortadoğu Projesi çevresinde olan bitene bakınca insanın kanı donuyor

Taha Akyol: Netanyahu gibi bir haydudun çağrısı üzerine, bir ayaklanma olmaz kanaatindeyim

Abbas Güçlü: Üniversitelerimizi bilim üreten entelektüel birikimin kaleleri olmaktan çıkartıp meslek okulları haline indirgedik

Zeynep Aktaş: En güçlüsü yine altın

İlber Ortaylı: Türkiye'nin parlak geleceğinden bir genç bu beldeye uğradı; Ferdi Zeyrek

Orhan Bursalı: Nefret edilen rejim

Ege Cansen: İhracatçı firmalarımız zorlanıyor

  • 9 SORUDA
  • YAZARLAR
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DİKEN ÖZEL
  • DİKEN'E TAKILANLAR
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • KEYİF
  • MEDYA
  • POPÜLER BİLİM
  • SANAT
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 10 YAŞINDA
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik ilkeleri
  • Çerez politikası

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi