Son birkaç yıla baktığımız zaman TL’nin değeri korunmak mı isteniyor; yoksa değersiz bir TL ile ihracatçının ve turizmcinin önü açılarak, diğer taraftan ithalat zorlaştırılarak yapısal bir değişim mi yapılmaya çalışılıyor kestirmek zor. Bana sorarsanız ikisi de değil. Paramızın değerini belirleyen iki ana unsur var. Birincisi küresel rüzgarlar nereye eserse bizim paramız da o yöne savruluyor, bu noktada kontra ya da döngü karşıtı diyebileceğimiz tutarlı bir politikanın izlenebildiğini söylemek zor. İkincisi de hangi politika aracının o anda iç siyaset için daha kullanışlı olduğu düşünülüyorsa o uygulanıyor ve TL de buna göre şekil alıyor.
Bu arada bu kadar teknik meselenin üzerinde kafa patlatılıyor ama olaylar dönüp dolaşıp Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir kararına ya da bir konuşmasına göre şekilleniyor. Bunun büyük örneklerini Merkez Bankası başkanlarının görevden alınmalarında yaşamıştık. (…) Başka alanlarda birçok farklı önlem alınsa da, kurun en önemli belirleyicilerinden birinin Cumhurbaşkanı’nın aldığı kararlar ve yaptığı açıklamalar olduğunu da hiçbir zaman akıldan çıkarmamak gerekir.