Yeni ekonomi modelimiz(!) ekonomi gündemimizin ortasına geldi oturdu. Bu modeli dillendiren kişilerin isimlerinin önündeki unvanlar olmasa Türkiye’de 5 dakika bile gündem olmayacak bir konu günlerdir her kanalda, gazetede koca koca uzmanlar tarafından tartışılıyor. Bu da normal. Çünkü model diye sunulan bu uygulamalar Türkiye’deki herkesi yakından ilgilendiriyor. Herhalde dünyada ilk defa bir iktidar kendi elleriyle yarattığı bir ekonomik krizi, “Yeni bir model yarattık!” diyerek halka sunmaya amiyane tabirle, affınıza sığınarak söylüyorum, yedirmeye çalışıyor. Bu kadar sarih bir gerçeği gerçekten de bir model diye sunup bir de inandırmayı başarırlarsa ekonomi konusunda değil belki ama, manipülasyon, iletişim, toplum mühendisliği gibi alanlarda büyük bir tebriki hak edeceklerdir.
Defalarca bu politikalarla nerelere varabileceğimizi yazdık. Düşük faiz yüksek kur, yüksek kur enflasyona neden olur diye şiir bile yazdım. Bunlar tabii ki gerçekleşti. Şimdi bu gerçekleşmeleri stokçulara, marketlere bağlamak en basit ifadeyle biraz garip oluyor. Ben enflasyonun yükseleceğini üreticinin, tüccarın stokçuluk yapacağını tahmin ederek mi öngördüm? Hayır tabii ki. Çünkü sebep bu değil. Stok yapma isteği bir sonuç. Yüksek enflasyonun bir sonucu. Şimdi iş gücü piyasasındaki muhtemel değişimleri de öngörüyorum ve sizlerle paylaşıyorum. Yarın öbür gün size buradaki problemlerin işverenin suçu olduğunu söyleyenler olacaktır. Hatta iş beğenmediği için çalışmayan gariban halka suçu yüklemeye kalkanlar olacaktır. Onlara inanmayın olur mu? Ben sizinle olacakların sebeplerini şimdiden paylaşmış olayım.