Okura not:
Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.
Hakkını teslim etmek lazım ki Cemil Çiçek bir devlet adamı sorumluluğu içerisinde Siyasi Etik Yasa tasarısı için de çok çaba sarf etti. Sayın Çiçek Yolsuzlukla Mücadele Kanun Tasarısının önemini “Genelde herkes rüşvete, yolsuzluğa karşıyız diyor ama özele gelince işini yürütmeye bakıyor, kamu binalarının önüne eşantiyon altında hediye TIR’ları yanaşıyor” sözleriyle anlatmıştı.
Erdoğan da başbakandı ve eski iktidar dönemlerinde yapılan yolsuzlukları, kamudaki rüşvetlerin büyüklüğü üzerine açıklamalar yapıyor, AK Parti iktidarının temiz siyaset nasıl yapılırı göstereceğini anlatıyordu.
23 yıllık iktidarın sonucu Yolsuzluk Algı Endeksi’nde Türkiye 115’inci sırada.
Elbette terör bitirilmelidir. Ama “Allah aşkına neden Türkiye’nin yolsuzluk belası”ndan kurtulması için niye iki çift laf edilmiyor? Niye Yolsuzlukla Mücadele Kanunları Meclis koridorlarında buharlaşıyor? Bunları sormak, hakkımızdan öteye ahlaki vazifemiz değil mi?
Kim Mahsun Kırmızıgül’e haksız diyebilir?