
Atık dediğimizde aklımıza ilk olarak genellikle ev içi günlük atıklarımız geliyor. Oysa günümüzde artık kullanılmak istenmeyen ya da kullanılacak halde olmayan elektronik cihazların oluşturduğu e-atıklar nedeniyle sandığımızdan çok daha büyük bir problemle karşı karşıyayız. Birkaç yılda bir yenilenen telefonlar, kulaklıklar, bilgisayarlar, klavyeler, beyaz eşyalar ve küçük ev aletleri gibi pek çok elektronik alet her geçen dakika bu problemin büyümesine neden oluyor.

E-atık, artık kullanılmak istenmeyen ya da kullanılacak halde olmayan elektronik cihazların tümünü içeren bir kavram. Küresel olarak en büyük e-atık kategorisini ise ilginç bir şekilde herhangi bir sebeple çöpe giden küçük ev aletleri kategorisi oluşturuyor. 2016 yılında 16,8 milyon ton küçük ev aletinin e-atığa dönüştüğü tahmin ediliyor. Bu kategoriyi 9,1 milyon ton ile büyük ev eşyaları ve 7,6 milyon ton ile buzdolabı, soğutucu ve iklimlendirme cihazları gibi ürün birim ağırlığı daha fazla olan kategoriler takip ediyor.
Kişi başı yaklaşık 7,3 kg e-atıktan sorumluyuz!
2020 yılında yayınlanan Global E- Waste Monitor raporuna göre, 2019 yılında dünyada 53,6 milyon ton elektronik atık oluştu ve 2030’da bu miktarın 74,4 milyon tona yükselmesi tahmin ediliyor. Bu rakam, kişi başı yaklaşık 7,3 kg e-atıktan sorumlu olduğumuz anlamına geliyor. 2019’da en büyük e-atık hacmini Asya 24,9 milyon tonla oluşturdu. Onu Amerika (13,1 milyon ton) ve Avrupa (12 milyon ton) takip ederken, Afrika ve Okyanusya sırasıyla 2,9 milyon ton ve 0,7 milyon ton üretti. Yani kabaca hesapladığımızda, geçen yılki e-atıklar Avrupa’daki tüm yetişkinlerden veya Queen Mary 2 büyüklüğündeki 350 yolcu gemisinden çok daha fazla ağır ve 125 km uzunluğunda bir hat oluşturmaya yetecek kadar uzun.
Aynı rapora göre, Türkiye de 2019 yılında üretilen e-atık miktarı ise 847 bin ton ve bu kişi başı üretilen e-atık miktarının yaklaşık 10 kg olduğunu gösteriyor. Ülkemizde e-atık geri dönüşüm oranının yaklaşık yüzde 6 olduğu belirtiliyor. Yani resmi kayıtlarla toplanamayan ve atık yönetimini yapılamayan 796 bin ton e-atık bulunuyor.
Dünya Ekonomik Forumu tarafından E-atık miktarının yılda %3-4’lük bir artış hızı ile 2050 yılında 120 milyon tona ulaşması öngörülüyor.
Peki, e-atıkların geri dönüşümü neden bu kadar önem taşıyor?
Kontrolsüz bir şekilde çöpe atılan ve dolayısıyla doğaya bırakılan bu elektronik atıkların içerisinde çevreye ve canlılara zarar veren birçok tehlikeli madde bulunuyor. Elektronik sektöründe sık bir şekilde kullanılan ve insanların doku ve organlarına zarar verebilen kurşun, özellikle kablolarda bulunan ve bağışıklık sistemine zarar veren berilyum, kanserojen bir madde olan cıva, basılı devreler ve kablolarda bulunan, hormonsal fonksiyonları olumsuz etkileyen brom gibi maddeler bu zararlı içeriklerin en önemli kalemlerini oluşturuyor. İşte bu zararlı maddeler nedeniyle de e-atıkların geri dönüştürülmesi büyük önem taşıyor.
E- atık geri dönüşümü nasıl yapılıyor?
E-atıklar çevreye ve insan sağlığına oldukça zararlı maddeler içerdiğinden geri dönüşüm işlemi sadece profesyonel ekipler tarafından belli merkezlerde yapılabiliyor. Geri dönüşüm sırasında e-atıklar aşağıdaki 7 aşamadan geçiyor:
- İlk aşamada e-atıkların toplanıyor ve geri dönüşüm tesisine getiriliyor.
- Tesise getirilen e-atıklar önce sınıflandırılmak üzere küçük parçalara ayrıştırılıyor. Bunun için önce konveyörlere taşınan e-atıklar küçük parçalar haline getirildikten sonra elle ayrıştırılıyor.
- Sınıflandırılan e-atıklar yeniden bantalara alınıp daha küçük parçalar haline getiriliyor ve çevreye verebileceği zarar en aza insin diye bu sırada oluşan toz makinelerle çekiliyor.
- Daha sonra e-atıklar, manyetik ayrıştırmaya alınıyor ve metallerin ana kütleden ayrıştılma işlemi yapılıyor.
- Cam parçaları plastik parçalardan ayırmak için ise su ile ayrıştırma yöntemine başvuruluyor.
- Bu çift aşamalı ayrıştırma işlemi tamamlandıktan sonra ise son bir kontrolle kalan az sayıdaki metal elle ayıklanıyor.
- Son aşamada ise geri dönüştürülen malzemeler paketleniyor ve yeniden kullanılmak üzere satışa sunuluyor.
E-atıklardan nasıl kurtulabiliriz?
E-atıkların geri dönüşümü konusunda oldukça küçük adımlar atılmış durumda. Bu sebeple geri dönüşümden önce e-atıkları nasıl azaltabileceğimizi öğrenmemiz gerekiyor. Bunun yolu da e-atık konusunda bilinçlenmekten geçiyor.
Eski ama hala çalışan cihazlarımızı çöpe atmak yerine birilerine bağışlayabilir, satabilir veya pillerin aşırı şarj edilmediğinden emin olarak ömürlerini uzatmaya çalışabiliriz. Cep telefonu, hesap makinesi, dizüstü bilgisayarlar gibi içerisinde geri dönüştürülebilir pek çok malzeme içeren hasarlı aletleri tamir ettirmek, çevre dostu elektronik ürünler seçmek, atıklarını kabul eden firmalardan alış veriş yapmak, atık ürünleri bir torbada toplayarak daha sonra da belediyelerin atık merkezlerine ulaştırmak gibi basit çözümler e-atık yönetimi konusunda basit ama etkisi büyük adımları atmanızı sağlıyor.