• SANAT
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11'i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • SPOR
  • VPN HABER

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Diyarbakır'da neler gördüm?

23/11/2015 21:41

 

levent gultekin kelleLEVENT GÜLTEKİN

acikcenk@gmail.com / @acikcenk

Okurlarla sohbet etmek, dertleşmek amacıyla seyahatlere çıkıyorum. İlk durağım geçen Cuma ve Cumartesi Diyarbakır’dı. Pazar günü ise İzmir’deydim. Diyarbakır’ı, gördüklerimi, sohbetlerden edindiğim izlenimleri sizinle paylaşmak istiyorum.


Esnafla konuştum. Halkla konuştum. Bir öğrenci evine gidip gençlerle uzun uzun sohbet ettim. Zaman zaman çatışmaların yaşandığı ve bu nedenle sokağa çıkma yasağı ilan edilen Diyarbakır’ın Sur ilçesinin sokaklarında gezdim. Kum torbalarıyla yapılmış barikatların arkasında ellerinde silahla nöbet tutan gençlerin arasında dolaştım.

Diyarbakır’da ilginç bir durum var. Bizim buradan gördüğümüz gibi değil.

Bir taraftan hiçbir şey olmamış gibi yaşam normal sürecinde akıyor. Diğer taraftan derinlerde oluşan bir kaygı ve öfke var.

Kaygı var çünkü bu gidişatın nerede duracağını, ne olacağını bilmiyorlar.

Çatışmaların yeniden başlamasıyla en büyük zararı halk görmüş. Özellikle hendeklerin kazıldığı ve çatışmaların yaşandığı Sur ilçesinde ticari hayat durma noktasına gelmiş. İnsanlar işlerini, gelirlerini kaybetmiş.  Evlerini terk ediyorlar. Üstelik ne yazık ki eşyalarını alamadan gidiyorlar. Çünkü hendek kazan, silahlı barikat kuranlar, insanların eşyalarını taşımalarına izin vermiyorlarmış. Bu nedenle el arabalarıyla dikkat çekmeden birkaç parça eşya alıp evlerini terk ediyorlar.

Sur’un arka sokaklarında dolaştım. Dar sokak aralarında kum torbalarından barikat yapmış gençler soba başında ellerinde silahlarla nöbet tutuyor.

Yürüyerek yanlarından geçerken, beni tanıyıp “Abi gel otur tartışalım” diyen gence, “Senin elinde silah var nasıl tartışacağız” deyip uzaklaştım…

Aslında oturup konuşmayı, “Yapmayın, etmeyin ölmekten, öldürmekten başka yollar da var” diyerek o çocukları ikna etmeyi o kadar çok istedim ki. Çünkü henüz 15-16 yaşındaki çocuklar ellerinde silahlarla sokak başlarında nöbet tutuyor. Elimi kolumu sallayarak yanlarından geçip dolaştığım sokaklarda neyi kimden koruyorlar anlamadım.

Ve bu çocuklara yaptıklarının en çok da halka zarar verdiğini anlatacak, onları sonu ölüm olan bu çılgınlıktan vazgeçmeye ikna edecek bir aklın olmaması beni ayrıca hayrete düşürdü. Çünkü ben oradayken bir müdahale yoktu. Etrafta öyle yoğun bir güvenlik tedbiri de görmedim.

Devlete de PKK’ya da öfke var

Diğer taraftan halkta büyük bir öfke var. ‘İki tarafın da akıldan uzak, çıkarcı halkı değil, kendi iktidarlarını önceleyen bir politika yürüttüğünü’ söylüyorlar.

Devlete öfkeliler çünkü barış sürecini bilerek isteyerek tamama erdirmediğini düşünüyorlar.

PKK’ya ve bu silahlı gençlere öfkeliler çünkü PKK’nın ne yapmaya çalıştığını bir türlü anlamıyorlar. Barikatlar kurup devlete adeta ‘Gel gel’ diyen bu silahlı çocukların halka kötülük yaptığını düşünüyorlar. Evlerin, sokakların, hayatların adeta yok edilmesine neden olduklarını söylüyorlar. Çünkü Diyarbakır’ın diğer bölgelerinde yaşam normal akışında ilerlerken barikatların olduğu bölgelerde esnaf kan ağlıyor. Okullar kapalı.

Sorular, sorular

Konuştuğum herkesin kafasında benzer sorular var:

‘PKK ne yapmaya çalışıyor? HDP’ye niçin zarar verdiler?’

‘Bu çatışmaların bölge halkının hayatını zehir ettiğini, onları bir lokma ekmeğe muhtaç hale getirdiğini görmüyorlar mı?’

İşini, ekmeğini, evini kaybeden insanların yeniden istikrar için AK Parti’ye yönelmiş olmasını niçin anlamıyorlar?

Nasıl olur da böyle bir oyunun parçası olabilirler?

‘Çatışmaların arttığı bir dönemde şehirleri, insanları yok etmekten başka hiçbir sonuç vermeyen özerklik talebi çıkışlarıyla kime çalışıyorlar?’

‘Barış olmadan özerklik olmayacağını biz biliyoruz da bizi temsil eden siyasetçiler bilmiyor mu?’

‘Diyarbakır dururken Sur’da özerklik ilan etmenin bize zarar vermekten başka nasıl bir amacı olabilir?’

‘Barikat kurarak, silahla özerklik talebinde bulunarak şehirlerimizin birer birer yok edilmesine zemin hazırlıyorlar. Niçin?’

‘Sokak başlarında nöbet tutarak yaşamımızı zehir eden bu çocukları ikna edecek siyasetçilerimiz nerede? Onlar ne yapıyorlar? Niçin ortalıkta yoklar?’

Ve daha onlarca soru.

Silahlı çocuklar arasında dolaşırken kendi kendime şöyle dedim: ‘Kürt siyasetçilerin yerinde olsaydım bu çocukları ikna edene kadar onlarla konuşur, yanlarında kalır, evime gitmezdim.’

Çünkü bu çılgınlığın ucunda ölüm var.

Bir yanda aymazlık bir yanda vicdansızlık

Konuştuğum insanlardan, PKK için duyduğum en hafif eleştiri şöyle: ‘Bizimkiler de hata yaptı. Niye yaptıklarını bilmiyoruz ama sonuçta hata. Silip atamayız.’

Bir tarafta PKK’nın ve Kürt siyasetçilerin sorumsuzluğu, aymazlığı, diğer taraftan bu dar görüşlü hareketlere hayatı hiçe sayan, akılsız, vicdansız bir politikayla cevap veren iktidar var.

Ve iki taraf arasında sıkışmış ne yapacağını bilmeyen bir halk.

Aramıza duvar örenler utansın

Diyarbakır’ın bir de umut veren, içimizi ısıtan bir yüzü var.

Her şeye rağmen içindeki sıcak duyguyu, barıştan, dostluktan, kardeşlikten yana umudunu kaybetmemiş, soran sorgulayan, barış için çaba sarf eden bir halk var.

Evlerine gittiğim öğrenciler tıp ve diş hekimliği öğrencileriydi. Yaklaşık 10 kişiydiler. Zeki, akıllı, esprili, çok okuyan, soran, sorgulayan gençler.

İlkelerimiz için ölmeyi, öldürmeyi değil, yaşamayı ve yaşatmayı seçmenin, ülkemizin huzuruna katkı sunacak bireyler olmanın kıymeti üzerine sohbet ettik.

En çok neye üzülüyorum biliyor musunuz? Bölge insanındaki bu sıcaklığın Türkiye’yi sarıp sarmalayacak bir duyguya dönüşmemesine. Bu duygunun ülkenin batısına yayılmasının önüne geçilmesine.

Engelleyenler ve aramıza duvar örenler utansın.

Başka ne diyeyim ki..

 

Kategori:Agora

Tüm yazılar: Levent Gültekin

SON HABERLER

Seria A'da şampiyon Napoli

İtalya Birinci Futbol Ligi’nde (Serie A) 2024-2025 sezonu şampiyonu Napoli oldu.

Fenerbahçe Beko'nun EuroLeague finalindeki rakibi Monaco

EuroLeague ‘Final Four’ yarı finalinde Olympiakos’u yenen Monaco, finalde Fenerbahçe Beko’nun rakibi oldu.

Atatürk'ün adı Malta'da bir caddeye verildi

Malta’nın Marsa kasabasında, tarihi Türk Şehitliği’ne yakın işlek bir caddeye Mustafa Kemal Atatürk’ün adı verildi.

Hamburg'da tren istasyonunda bıçaklı saldırı: 12 yaralı

Almanya’nın Hamburg kentindeki merkez tren istasyonunda düzenlenen bıçaklı saldırıda 12 kişi yaralandı.

Yargıç, Trump yönetiminin Harvard kararını durdurdu

ABD’de federal yargıç, Trump yönetiminin Harvard Üniversitesi’ne uluslararası öğrenci kabulünü engelleme kararını geçici olarak durdurdu.

Türkiye, cihatçı terörü besliyorsa Batı'dan neden gık çıkmıyor?
Hayvana, çocuğa, kadına şiddet, aynı zincirin farklı halkaları

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 2 bin 762 gündür hapiste

YAZARLAR

Bir uyanışın tarihi: 19 Mayıs

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Elinden çıkanı kulağın duysun

Mustafa Dağıstanlı

Ali Özgentürk için: Böyle mi olmalıydı!

Ayhan Tinin

Çocuk, sınırsızlıkta değil, sınırda büyür

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Yazalım da ne yazalım nasıl yazalım!

Murat Sevinç

Senyör Amicis'in gazına geldim 

Behzat Şahin

Özel, İmamoğlu ve Yavaş'ın 'özenli' açıklamaları üzerine…

Murat Sevinç

GÜNÜN 11’İ

Korkut Boratav: ABD emperyalizminin yeni yüzyılda saldırganlaşması, dolar hegemonyasını zayıflattı

Zafer Arapkirli: İlhan Şeşen'in dediği gibi iktidar açısından 'Benim Aklım Başımda Değil'e çok kolay bağlayacaksınız siz de…

Zeynep Aktaş: Enflasyonun üzerinde getiri sağlayanlar yatırımcıların dikkatini çekiyor

Erdal Sağlam: Var olan güvensizlik büyüyor

Burcu Aydın: Bu, temmuzda asgari ücret, memur ve emekli maaşlarında bir artış öngörülmediği anlamına geliyor

Kansu Yıldırım: CHP'li ve DEM Parti'li yerel yönetimlerin üzerinde tam denetim sağlamak hedefleniyor

Sefer Levent: 30 çalışandan biri artık motokurye

İbrahim Kahveci: O da ne? Köprü hala müteahhitte….

Deniz Zeyrek: Akılları fikirleri cinsellik

Esfender Korkmaz: Sorunların nedenlerinden biri de IMF ile gelen dalgalı kur politikası

Çiğdem Toker: Şimşek programının bir uluslararası toplantılarda görünen yüzü var, bir de kayda girmeyen yüzü

  • 9 SORUDA
  • YAZARLAR
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DİKEN ÖZEL
  • DİKEN'E TAKILANLAR
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • KEYİF
  • MEDYA
  • POPÜLER BİLİM
  • SANAT
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 10 YAŞINDA
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik ilkeleri
  • Çerez politikası

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi

×