• SANAT
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11'i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • SPOR
  • VPN HABER

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Diken Özel | IŞİD'in elinde 122 gün kalan 'Amar': Türkiye'de de güvende değiliz

17/10/2014 22:45

 

ENGİN BAŞ

enginbash@gmail.com


Amar gerçek adı değil. Aracılar vasıtasıyla tanıştığımız babasının gözbebeği. Onu görünce nedeni hemen anlaşılıyor. Karşımızda 14 yaşında küçük bir çocuk değil boylu poslu, genç bir adam var.

Ağır başlı, neler yaşadığının, başından neler geçmekte olduğunun farkında. Evini, eski arkadaşlarını, kitaplarını, eski düzenini özlüyor olsa da ailesiyle olmaktan çok mutlu.

Diken 122 gün IŞID’ın elinde esir kaldıktan sonra kurtulan 14 yaşındaki Amar ile konuştu.

Yaşadıklarından sonra travma geçirmiş. Belki de bu yüzünün görünmesini, gerçek isminin bilinmesini istemiyor… Türkiye’den ilk fırsatta gitmek istiyorlar. IŞID’in Türkiye’de de var olduğunu ve bu nedenle korktuklarını belirtiyorlar.

Amar ile Urfa’nın yakınında beş ailenin kaldığı üç odalı bir evde tanıştık. Tanışmamıza önayak olan babası sosyal, kültürlü biri. Savaştan önce oldukça varlıklılarmış. İyi bir evleri güzel bir düzenleri varmış. Şimdi beş aile paylaştıkları dairenin dışında Suriye plakalı aracı olan ‘şanslı azınlık’taki mültecilerden.

IŞİD’ın eline nasıl düştün?

Amarile26 Mayıs’tı. 9’uncu sınıfı bitirme sınavlarına gidiyorduk. Mırgıç köyü çıkışında otobüslerimiz IŞİD tarafından durduruldu. 400 öğrenciydik. Otobüslerden birçoğu bu köye girmedi, dolandı. Bizim bazı otobüsler ise kestirme diye köy yoluna girdi. IŞID köyün kontrolünü ele yeni geçirmiş. Araçları durdurdular, bizi çıkartıp saydılar. Kızları ayrı otobüslere doldurdular. Oradan bizi alıp Rakka kentine bir medreseye götürdüler.

Orda ne oldu? Sizi nereye götürdüler, hapise mi attılar?

Hayır hapise atmadılar. Bizi medrese diye yerleri var oraya götürdüler. Orada dört ay tuttular.

Nasıl bir yerdi?

Ortam çok kötüydü. Bulunduğumuz yerin giriş katı yoktu. İkinci katında kalıyorduk ama bombalama olunca bizi birinci kata indiriyorlardı. Günde üç kere yemek veriyorlardı. O yemekler de çok kötü ve azdı. Bazen sadece ekmekle biraz sulu yemek verdikleri oluyordu. Yatacak yer olarak bize üç halıyı üstüste koydukları bir yeri gösterdiler, ‘Burada yatacaksınız’ dediler. Çok rahatsızdı.

Size nasıl davranıyorlardı? Size bakan biri var mıydı?

Başımıza Ebu Haşim diye Suudi Arabistanlı şişman birini hoca olarak verdiler. Elinde bir tahta vardı. Onunla ilk zamanlar her gün hepimize 25 kere vuruyordu. Bazen bizi dövmekten yorolurdu. Sopayla sırtımıza ellerimize ayaklarımıza vuruyordu. Özellikle sırtımda çok iz olmuştu o zamanlar. Şimdi geçti.

Birçoğumuz ilk zamanlar sürekli ağlıyordu. Ağlayanları da ayrıca dövüyorlardı. Dayak iki ay sürdü. 60’ıncı günden sonra her gün bir defa rastgele olarak sadece içimizden seçtiklerini birini dövmeye başladılar.

Size ne eğitimi veriyorlardı peki?

Eğitim olarak sadece bazı ayetleri ezberlememize çalıştırıyorlardı. Bize “Siz doğru Müslümanlığı öğreniyorsunuz, burda eğer doğru müslüman olmazsanız sizi öldürürüz kafalarınızı, keseriz” diyorlardı. Çoğumuz Kürt olmamıza rağmen bize “Kürtlerin kafir ve küffar olduğunu, Müslüman olmadığını” söylüyorlardı. Bazı resimler ve videolar gösterip nasıl kafa kestiklerini izlettiler.

Bu videoları nasıl izlediniz?

Cep telefonu ve ekranla izlettiler. Birçok arkadaşımız çok kötü oldu. Böyle bir şeyin olabileceğini düşünemeyenler vardı. Hastalananlar oldu o görüntüleri izledikten sonra. Onlara da başta dayak olmak üzere çeşitli cezalar verdiler.

Nasıl kurtuldunuz?

Dört ay geçtikten sonra bir gün serbest kaldığımızı, gidebileceğimizi söylediler. 24 Eylül’müş. İçimizden bir arkadaşımız “Nasıl gideyim, param yok ki benim” dedi. Hoca da ona, “İstersen kal istersen yürü seçim senin” dedi.

Hepinizi aynı anda mı bıraktılar?

Bazı arkadaşlarımızı bırakmadılar. Onları YPG’nin elinde tuttuğu esirlere karşı tutacaklarını söylediler. (Babası araya giriyor, “YPG’nin elinde 500 IŞİD militanı esirmiş” onlara karşı bir çok kişiyi tutuyorlar. Benim kardeşimin kızı hala ellerinde Amar’ın hapis ettikleri yerin yanında kızlar için olan bir yerde tutuyorlarmış” diyor)

Nasıl döndünüz oradan?

Köyümüze yürüdük. Sekiz on saat sürdü bu yol. Orada kalan az kişilerden bazısı akrabamızdı. Onlar da köyü boşaltıyorlardı, onlarla Türkiye’ye geçtik. Daha sonra öğrendik ki o köyleri de birkaç gün içinde IŞİD almış.

Türkiye’ye girince neler hissettin?

Türkiye’ye girişte bizi çok uzun süre beklettiler. Kaç saat bekledik hatırlamıyorum. Girişte her türlü bilgimizi aldılar. Burada yine de kendimizi güvende hissetmiyoruz. Başka bir ülkeye, mümkünse Avrupa’ya gitmek istiyoruz.

Kategori:Diken özel

SON HABERLER

13 Mayıs taklit-tağşiş listesi: Uygunsuz bulunan sucuklar

Tarım ve Orman Bakanlığı, 13 Mayıs tarihli taklit-tağşiş yapılan gıdalar listesine yedi sucuk ekledi.

Gram altın güne nasıl başladı – 14 Mayıs 2025

Bir gram altın şu an (saat 9:01) 4.028,80 liradan işlem görüyor.

Dolar ve avro güne nasıl başladı? – 14 Mayıs 2025

Liranın dolar ve avro karşısında eriyişi sürüyor. Dolar/TL 38,7885 seviyesinden ilerliyor, avro/TL 43,4304 seviyesinden güne başladı.

Yedi ile sarı kodlu sağanak yağış uyarısı

Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM) yedi ile sarı kodlu sağanak yağış uyarısında bulundu.

İran, İstanbul'da Britanya, Fransa ve Almanya'yla nükleer anlaşmayı görüşecek

İran, İstanbul’da nükleer anlaşmanın Avrupalı tarafları Britanya, Fransa ve Almanya’yla 16 Mayıs’ta dışişleri bakan yardımcıları düzeyinde görüşecek.

Görevine son verilen Prof. Ökçesiz: Akademide ağalar ve marabalar var
YPG'li Kobani direnişçisi: IŞİD'ciler arasında Türkler, hatta Kürtler var

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 2 bin 752 gündür hapiste

YAZARLAR

Yeşil zeytini neden yemedin Sait?

Ayhan Tinin

Editör eksikliği fazlalık yaratır

Mustafa Dağıstanlı

Anne dediğin başlangıçtır

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Dilsiz bir ülkenin çığlığı

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Sırrı Süreyya Önder'in 'Cumhuriyet' eleştirisi üzerine…

Murat Sevinç

Silmek isteseler de silemezler

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Füruzan'ın röportajlarındaki dil dikenleri

Mustafa Dağıstanlı

GÜNÜN 11’İ

Pınar Erişen: İnsanları 'elitist ve seçkinci' diye aşağılamak geri kalmış toplumların ortak hatası

Esfender Korkmaz: Hükümetin sıcak para sevdası geçmezse, ekonomik istikrar hiçbir zaman gelmeyecek

Mustafa Yalçıner: Ortadoğu'ya gezisine rağmen Türkiye'ye gelmiyor ve dışişleri bakanını yolluyor

Fatih Yaşlı: Lozan'la derdi olan diğer aktör Türkiye İslamcılığıdır

Alaattin Aktaş: Merkez Bankası'nın on günde 15 milyar net kayba uğradığını söylemek yanlış olmaz

Yusuf Ziya Cömert: Öcalan DEM'in başına mı geçecek?

Zeynep Aktaş: Altın ve döviz bazlı fonlar portföy dengesi sağlıyor

Recep Genel: Avrupa'da en çok gayrimenkul alan milletler arasında Türkler ön sıralarda

Çiğdem Toker: Şu ana kadar 'terörsüz Türkiye' kavramının demokratik değerleri içerdiğine dair bir emare göremedik

Elif Çakır: Hakikaten de Bahçeli sözünün eri çıktı

Öztin Akgüç: Yabancı sermayenin yararından çok sakıncaları

  • 9 SORUDA
  • YAZARLAR
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DİKEN ÖZEL
  • DİKEN'E TAKILANLAR
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • KEYİF
  • MEDYA
  • POPÜLER BİLİM
  • SANAT
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 10 YAŞINDA
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik ilkeleri
  • Çerez politikası

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi

×