ELMAS TOPCU
@topcuelmas
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Türkiye ziyareti ve ikili ticaret ve işbirliğinin geliştirilmesine yönelik uzlaşmalar, Türkçe basında ‘büyük başarı’ ve ‘zafer’ olarak lanse edilirken, Avrupa Birliği ve NATO’dan, Ankara’ya uyarılar geliyor.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Ankara’ya seslenerek, Ukrayna ve Kırım konusunda ‘agresif’ bir politika izleyen Rusya’ya yönelik uluslararası yaptırımları baltalamamasını talep etmişti. Türkiye’de temaslarda bulunun AB heyetinden de benzer uyarılar gelmişti.
‘Erdoğan’ın planı başka’
Türkiye’nin NATO ve AB’den gelen çağrılara rağmen Rusya ile ilişkileri geliştirme çabası, Almanya’nın önde gelen gazetelerinden Die Welt’teki bir yorumda da sert biçimde eleştirildi.
Boris Kalnoky imzalı yorumda, Türkiye’nin parçalanmakta olan Ortadoğu’da büyük bir güç olma güdüsüyle hareket ettiği belirtildi.
Yorumden öne çıkan ifadeler şöyle:
‘Rusya, Avrupa ve ABD, Erdoğan ve onun Türkiye’si ile flört ediyorlar ama onun başka planları var.
Erdoğan, parçalanmakta olan Ortadoğu’da gücü elinde toplamayı hedefliyor. Davutoğlu, bir keresinde “Hükümetler bir çok şeyi belirleyebilirler ama coğrafi durumlarını belirleyemezler” demişti. Bununla, Türkiye istese de istemese de büyük bir güç olmak zorunda demeye getirmişti.
1920’lerden beri aslında Türkiye böyle bir rol üstlenme çabası içinde değildi, ama Erdoğan’ın iktidara gelmesiyle birlikte Türkiye Osmanlı İmparatorluğu gibi büyük bir güç olma hedefiyle hareket ediyor. Bunu yaparken de içerde ve dışarda kendini eleştirenlere ‘Türkiye’nin yeni gücünden korkuyor’ suçlamasını yöneltiyor.
‘AB’ye şamar atmak için anlaştılar’
Oysa ‘yeni güç’ olarak Türkiye şimdiye kadar sadece Erdoğan hükümetinin hayalinde var oldu. Son dönemde ise Türkiye’nin siyasi ağırlığı, Davutoğlu’nun da dediği gibi coğrafi konumu vesilesiyle, Ortadoğu’daki çatışmalar ve Batı ile Rusya arasındaki anlaşmazlıklar dolayısıyla gerçekten de somutlaştı.
Son dönemde uluslararası liderler Ankara’da boy gösterir oldu. Geçen hafta Putin, Türkiye’yi Avrupa’yı dövmek için sopa olarak kullandı. Erdoğan ve Putin AB’ye birlikte şamar atmak için anlaştılar. AB, Rusya’ya ekonomik yaptırımlar uygularken Ankara ve Moskova ticareti üç katına çıkarma kararı aldı.
Erdoğan’a göre parçalanmış Ortadoğu’daki Müslümanları toparlayacak tek bir güç var; Türkiye. En azından o buna inanıyor. Oysa bölge giderek daha da parçalanıyor. Acaba Davutoğlu bu coğrafik gerçeği de hesaba katmış mıdır?’