Okura not:
Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.
Halk 27 Şubat İmralı açıklamasından sonra gelişmeler beklerken, bir türlü önemli adımlar atılmadı. Öcalan’ın sunduğu öneri doğrultusunda hayata geçirilmesi gereken konular daha netleşmedi ve tedirginlik maalesef devam ediyor. Meclis bu konuda bütün partilerin de içinde olduğu bir komisyon oluşturamadı. Söz konusu şeffaflık askıya alınmış gözüküyor. Kongre yapılması isteniyor ama bunun için ortam olgunlaşmadı.
Güney Kürdistan’da bulunan partilerin yöneticileri de bu durumdan rahatsız. Bafel Talabani Türk Silahlı Kuvvetleri’nin havadan ve karadan yaptığı saldırıların barışa bir katkı sunmayacağını belirtti. ABD’nin de bu durumdan rahatsız olduğu ve çözüm sürecinin tıkanabileceği belirtiliyor. MHP’nin başlattığı öneri kapsamında iktidar içinde bir anlaşmazlık da kendini gösteriyor. Hakan Fidan ve Yaşar Güler savaş yanlısı açıklamalarıyla MHP’ye ters düşüyor. Cumhur İttifakı Meclis’teki çoğunluğuyla bir karar alabilir ve müzakereleri başlatabilir.
PKK’yi savunma durumundan çıkartarak yoğun bir savaşa doğru iterek Rojava’daki Kürt kazanımlarına darbe vurmak mı istenmektedir? Barışın gelmesini istemiyorlar çünkü barış ile beraber demokrasi ve adalet savaşın yerini alacaktır. Bu da iktidarın yargılanmasına yol açacaktır. En büyük korku da bundan kaynaklanıyor.