İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bir televizyon röportajında Boğaziçi eylemlerinde 806 kişinin gözaltına alındığını açıkladı. Bakan Soylu’nun “Gözaltına alınanlar arasında terör örgütü bağlantısı olduğu tespit edilen şahısların örgütsel dağılımı şöyle” dediği liste de şöyle:
“42 MLKP, 38 PKK, 18 DHKP/C, 21 DKP BÖG, 15 TKP/ML, 27 THKP/C, 9 THKP/C, 9 TKEP/L, 4 TKİP…”
Rakamlara göre yakalanan 806 kişiden 183’ü terör örgütleriyle bağlantılı şahıslarmış.
Merak edip Boğaziçi eylemlerinden dolayı tutuklananların sayısına baktım. En son çıkan habere göre dokuz kişi tutuklanmış. Bu rakama beş gün sonra tahliye edilen Beyza Buldağ ile Muhammed Ünal da dahil.
Demek ki polisin ‘terör örgütüyle bağlantılı’ tanımıyla mahkemelerin terör tanımı çok farklı. Yoksa mahkemeler terör örgütüyle bağlantılı insanları niye salıversin.
Soruyorum: İnsanların bu kadar kolay ‘terörle bağlantılı’ olarak etiketlenmesi ‘terör’ ve ‘terörist’ sözcüğünün içini boşaltmıyor mu? Boğaziçi’nde Melih Bulu’yu protesto edene de Gara’da 16 evladımızı vahşice katleden PKK’lıya da ‘terörist’ dersek, PKK’lı katillerin eylemini hafife almış olmaz mıyız?