Sivas’ta azgın bir kalabalığın yaktığı Madımak Oteli’nde can veren 35 kişiyi, o kara günü, 2 Temmuz 1993’ü unutmamıştık ki hatırlayalım:
Sivas’tan gelen haberlere inanamıyorduk. 20’li yaşların başlarında gençlerdik. Öfkemizden ve çaresizliğimizden duvarları yumrukluyorduk.
En ufak bir öğrenci eyleminde, eylemcilerin on katı kadar güvenlik gücü yığan hükümetin, Sivas’ta yaşananları film gibi izlemesi hepimizi çıldırtmıştı.
Ölenlerin isimleri tanıdıktı.
Kimi okuduğumuz şair, kimi bağlamasına vurulduğumuz ozandı. Semah ekibini Ankara’da kim bilir kaç kez izlemiştik.
Akşam ajansında saldırının görüntüleri dönüyordu.
Gözü dönmüş katillerin “Allah’ım bu senin ateşin”, “Cehennem ateşi işte” naraları duyuluyordu.