Son olarak TELE 1 kanalı canlı yayında yapılan bir konuşma nedeniyle 5 gün karartıldı. Yapılan konuşmaya katılın ya da katılmayın. İsterseniz “bu düşünce özgürlüğü değil, kanunlarımıza göre alenen suçtur” deyin.
Bu uygulama, sadece kanalı değil, her gün o kanalın karşısına geçip “gerçek haberi buradan alıyorum” diye inanan vatandaşların da cezalandırılmasıdır ve kimsenin buna hakkı olmadığı gibi hiçbir mevzuatta ‘seyirciyi cezalandırma’ maddesi yoktur.
Sansürden daha vahimi sansürü savunmak zorunda kalmaktır.
AK Parti’nin ya da partide görev yapan ve kendilerini “demokrat” diye tanımlayan siyasetçilerin bu uygulamayı savunmak yerine, şapkalarını önlerine koyup “biz ne zaman sansürü savunan bir parti haline geldik” diye sorması şart. Aynısını AK Parti’nin ‘aydın ve demokrat’ olduğunu söyleyen karar verici bürokratları da yapmalı.