Seçim sonuçları ne çıkarsa çıksın değişmeyecek birbirine bağlı iki olgu ise geleceğimizi ilgilendiriyor:
Toplumsal barışa ve birlikte yaşama kültürüne duyduğumuz ihtiyaç giderek çoğalıyor. Adı ısrarla konulmayan ekonomik kriz ise örtülemez bir noktaya gelip dayanmış durumda. Ne kadar ertelenirse ertelensin ve adı ne olursa olsun yakın gelecekte bir krizden çıkış programının hazırlanması gerekecek.
Böyle bir tabloda yoksulluğu derinleştirecek faturanın nasıl ödetileceği ise meselenin en yakıcı kısmı. Buna hazır mıyız?