Sekülarizm olmasaydı, dünyanın her yeri dogmatik ve totaliter şiddete teslim olurdu.
Selefi cihadizmin sarstığı dünyada olduğu gibi Türkiye’de de sekülarizm ağır saldırı altında.
Herhangi bir dinin peygamberinin tasvir edilip edilmeyeceği dini bir meseledir. Kutsallıklar bağlamında tartışılır. Farklı görüşler ortaya konulur. İnananlar bundan sakınır, ama kendileri gibi olmayanlara bunu dayatamaz.
Hukuk sistemi seküler esaslara dayalı bir ülkede aksi düşünülemez.
Şeriat yasalarına göre değil demokratik hukuk devleti içinde yaşıyorsak eğer, içinde saldırı, hakaret, cinayet veya şiddete teşvik barındırmayan içerikte herhangi bir yazı yahut çizim de bir ceza davasının konusu olamaz.
Ama bu memleketi yöneten, farklı inanç ve toplumsal kesimler karşısında tarafsız konumda olması gereken, insanları etkileme gücüne sahip olan siyasi heyet meseleyi manipüle edip geniş kitleleri şiddete, cinayete, lince teşvik ediyorsa, o zaman herkes tehlike altındadır.
Bugün değilse, yarın. Bu kadar basit.