Eski bakan Fikri Sağlar’ın ‘türbanlı bir hâk-i min haklarını koruyacağı ve adaleti yerine getireceği konusunda kuşkuları’ olduğunu söylemesi canımı hayli sıktı. Sağlar, aşırı görüşleri ile bilinen so l bir siyasetçi olsa söylediğini CHP yandaşı Halk TV’de yapılan ‘laikçi militanlık’ diyerek geçiştirebilirdik. Devlet ve kültür bakanlığı yapmış, sosyal demokrat kesimin önemli isimlerinden birisi olarak Sağlar, CHP cenahındaki derin başörtüsü karşıtlığını açık etti. 28 Şubat’ta dindarlara uygulanan baskıyı yeni formlarla canlandırma hayalinin geride kalmadığı anlaşılıyor.
1990’ların sonu ve 2000’lerde tartışmaktan bıktığımız başörtüsü-türban ya da hizmet veren-hizmet alan ayrımını canlandırması bir yana hala “irt-i ca tehdidinin” laikçi kesimlerdeki güçlü varlığına işaret ediyor. Türkiye’de laiklik tartışmasının bitmesini beklemiyorum. Ancak hala ilkel formların bu kadar canlı olması şaşırtıcı. En azından Anglo-Sakson laiklik anlayışının kaba Jakoben- Fransız anlayışın yerine geçtiğini umuyorduk. Sağlar’ın bir kez daha yinelediği başörtüsü karşıtlığı Kemalist-solcu-laikçi kesimin milletle buluşmak için dönüş(e)mediğini gözler önüne seriyor. Neden oy alamadıklarını anlamak için yeterli bir sebep bu.