AYTEN GÖRGÜN SMITH
Burası umutların meze yapılıp içildiği yer.
Burası arzularını yitirmiş insanların dünyası.
Burası sekiz köşeli meyhane.
Burası kan tüküren mesut insanların dünyası.
Burası 124 yıllık Hızır Çavuş Mahallesi Leblebiceler Sokak numara 128’deki Balat Agora Meyhanesi.
Agora, Rumca ‘meydan’ anlamına geliyor. Hikayemiz şiirlere, şarkılara konu olmuş eski İstanbul gecelerinin unutulmaz mekanlarından Agora Meyhanesi üzerine. Balat Balıkçısı ile Fetih İşkembe Salonu’nun arasında, şimdiki adıyla Lavanta Sokağı eski adıyla Çıfıt Çarşısı’na doğru bakan yerdedir bu meyhane. 1890 yılında Rum Kaptan Asteri açmış. Sonra da sırasıyla Asteri’nin oğlu Stelyo, Stelyo’nun oğlu Hristo Dulidis tarafından işletilmiş. Masa yerine dev fıçıları ve Bozcaada’dan gelen enfes şaraplarıyla ün salmış.

Meyhane öğlen 12:30’da açılıyor, sabah 2’ye kadar açık. Rezervasyona gerek yok. Doğum günü, toplantı gibi gruplar için rezervasyon yapılıyor.
Turizm rehberi Ahmet Faik Özbilge’nin Fener-Balat-Ayvansaray adlı kitabında meyhanenin 1990’ların başında Sebahattin Üstün’e geçtiği yazıyor. Sebahattin Bey 2011’e kadar meyhaneyi işletmiş. Hikayemize Agora Meyhanesi’ne tekrar can veren gazeteci-yazar Ersin Kalkan’ı davet ediyorum şimdi.
Ersin Kalkan, Dulidis ailesinin son ferdi olarak bahsettiğimiz (ki turist rehberi ve yazardır da) Hristo Dulidis’in yanında, Agora Meyhanesi’nin üçüncü nesil işletmecisiyken ortaokul ve lise çağlarında çıraklık yapmış, dört yıl çalışmış. “Sonraki yıllarda da meyhaneden ayağımı kesmedim. Hristo Bey’in çocukları yoktu, Hristo ve eşi Madam Evgenia beni çocukları gibi severdi” diye anlatıyor o yılları Kalkan.

Acılı Rum ezme, Ermeni pilakisi, patlıcan soslu şakşuka, sosyete, çiroz, beyin salatası, meyve buketleri, her türlü ızgara çeşitleri, et-balık-beyaz et ürünleri, patlıcan kızartma, semiz otu.
Yıllar yılları kovalar. 2000 yılında Dulidis, meyhanesinin kapısına kilidi vurup Yunanistan’a taşınır; meyhaneyi de satmak ister. Dulidis, Ersin Kalkan’a “Senin elin üzerinde olursa bizim işimiz devam eder” deyince Kalkan meyhanenin sahibi, yönetmen Ezel Akay da 10 yıllığına işletme ortağı olur.
Dulidis’e ‘yetişemedi’
Dulidis peştemali bağlayıp meyhanede eski günlerdeki gibi çalışacakken geçtiğimiz yıl Selanik’teki evinde 84 yaşında iken vefat eder. Ersin Kalkan, tamamen harabe olan Agora Meyhanesi’nin restorasyonu için 2005’te başvurularını yapar, Anıtlar Kurulu’ndan restorasyon kararı çıktığı sırada 2006’da Fener-Balat-Ayvansaray Yenileme Alanı ilan edilir ve restorasyon durur. İçlerinde Ersin Kalkan’ın da olduğu mahalle sakini dava açar.
Dava yedi yıl sürer. Temmuz 2013’te mahkeme kazanılır. 2010’da Ersin Kalkan meyhane açılana kadar mekanı atölye olarak kullanması için ressam Yahya Bağcı’ya verir. Bağcı mahkeme kazanılana kadar mekanda yansıma özelliği olan objeleri kullanarak hiper-gerçek denilen dijital sanal resimler yapar.
Meyhane eskisine sadık kalınarak restore edildi ve 1 Nisan’da geçici açılışı yapıldı. Resmi açılışı için son izinler bekleniyor. Agora Meyhanesi, onca aradan sonra aşkların en madarası en şahanesinin yaşanacağı yer olarak onca yıldan sonra yeniden doğdu. Bize de kalbimizi alıp oraya gitmek kalıyor…
En divane aşk
Doktor Onur Şenli’nin İzmir Agora Meyhanesi’nde Kasım 1959’da yazdığı, bestesini İsmet Nedim Saatçi’nin, güftesini Onur Şenli’nin yaptığı Muhayyer Kürdi makamındaki Agora Meyhanesi, Klasik Türk müziğinin en şahika parçalarından biri.
Burası Agora meyhanesi
Burda yaşar aşkların
En divânesi en şahânesi
Bu gece benim gecem
Bu gece benim gecem
Cama vuran her damlada
Seni hatırlıyorum
Ve sana susuzluğumu
Bu akşam ümitlerimi
Meze yapıp içiyorum
İçiyor içiyorum
Bu gece benim gecem
Bu gece benim gecem
Cama vuran her damlada
Seni hatırlıyorum
Ve sana susuzluğumu