Suçlamanın tuhaflığı, dosyaya konan yandaş gazete kupürleri, “Silivri nöbetine neden katıldın?” gibi dahiyane sorular bir yana; bizi bilen, kefil olanlar sayesinde cuma akşamı sevdiklerimize kavuştuk.
Çok eskiden kalan hesaplarını, kirli bir çuvala adımı ekleyerek görmeye çalıştılar.
Allahtan da öyle oldu, yoksa BirGün’ün hem en kısa süreli, hem de tek yazıyla gözaltına alınan yazarı olacaktım.
Son söz: Bu ülkenin gerçek demokratları, gazetecileri dün nerede duruyorlarsa, bugün aynı yerde dimdik ayakta. Esen yele göre pozisyon almadılar, muktedir kalmak için her isteneni vermediler…
Ha bir de, suçüstü yakalandıklarında asla “Kandırıldık” demeyecek kadar da onurludurlar…