Partisinin Meclis’teki grup toplantısında konuşan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik işgal harekâtını değerlendirdi.
Buldan, NATO ve Rusya’nın yayılmacılık mücadelesi verdiğini ifade ederek, “Rusya’nın başlattığı askeri müdahale kesinlikle kabul edilemez” dedi.
Buldan, iki ülke arasındaki savaşa değinerek, Ukrayna halkının acısını paylaştıklarını ve dayanışma duygularını ilettiklerini söyledi. Muhalefet lideri, “Bu savaş halklara ölüm ve yıkım dışında, başka hiçbir şey getirmeyecek. HDP olarak daha önce de söyledik, Ukrayna’da yaşananlar sadece iki ülke arasındaki bir gerilim ve çatışma değildir” dedi.
AKP’ye çağrı
Tarafları müzakere etmeye çağıran Buldan, uluslararası kurumların da devreye girmesi gerektiğini söyledi. HDP’nin ‘AKP’nin savaş politikalarını reddettiği gibi’ dünyanın her coğrafyasındaki savaşı da kabul etmeyeceklerini belirtti.
HDP lideri, AKP’ye çağrısında “Barışın yanında saf tutmazsa hâlihazırda büyük bir ekonomik krizin altında ezilen halkımız, çok daha ağır bedeller ödemeye ne yazık ki devam edecek” dedi.
8 Mart
Buldan, yaklaşan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne değinerek, bu günü, İzmir il teşkilatında Onur Gencer adlı zanlı tarafından öldürülen HDP’li Deniz Poyraz ve cezaevinde hayatına son veren Garibe Gezer’e adadıklarını belirtti.
Buldan’ın konuşması sırasında Deniz Poyraz ve hasta tutuklu Aysel Tuğluk’un fotoğraflarının yanısıra Kürtçe ve Türkçe “Eş başkanlık mor çizgimizdir”, “Birlikte değiştireceğiz, emek sömürüsüne son vereceğiz”, “Birlikte değiştireceğiz kadın yoksulluğuna hayır”, “Birlikte değiştireceğiz, kadın tutsaklara özgürlük”, “Birlikte değiştireceğiz yaşasın kadın dayanışması” yazılı dövizler bırakıldı.
HDP lideri, 8 Mart için şöyle konuştu: “Yürüttüğümüz azimli mücadelemizle elde ettiğimiz kazanımlarımızı hep birlikte kutluyoruz. Kazanımlarımızı saldıranlara karşı, sömürüyü, şiddeti, yoksulluğu dayatan erkek iktidara karşı itirazlarımızı hep birlikte haykırıyoruz.”
Türkiye’de 30 milyon kadından yalnızca 10 milyonunun kayıtlı çalıştığını söyleyen Buldan, kadınların yüzde 70’inin ekonomik bağımlı bir hayat sürdüğünü belirtti.
‘Selam olsun direnen işçi kadınlara’
Konuşmasının büyük bir bölümünü 8 Mart nedeniyle kadınlara ayıran Buldan şunları kaydetti:
“Ülkedeki ekonomik krizin özellikle biz kadınların omuzlarındaki ağırlığını her geçen gün daha da dayanılmaz şekilde hissediyoruz. Bir yandan işsizlik, bir yandan eşit işe eşit ücret alamamak, bir yandan can yakan zamlar ve faturalar, ağır vergiler… Bunun adı artık yoksulluk değil. Derin yoksulluk. Yani açlık. Kadınlar çoğu kez aynı işi yaptıkları halde erkeklerin aldığı ücretin neredeyse yarısını alıyor. Türkiye’de 30 milyon kadının yalnızca 10 milyonu kayıtlı çalışıyor. Kayıtsız çalışanların sayısına dair bir tahminimiz bile yok. Ülkedeki kadınların yüzde 70’i ekonomik olarak bir başkasına bağımlı yaşıyor.
Sadece son iki yılda sosyal yardıma muhtaç insanların sayısı iki katına çıktı. Yani nüfusun üçte biri sosyal yardımlarla yaşayabiliyor. Peki, bu sosyal yardımlardan kadınlara ne veriyorlar? 300 lira, 500 lira, taş çatlasa 500 lira. Bu ekonomik şartlarda 500 lira kimin neyine yetecek? Kadınlar bununla kişisel ihtiyaçlarını mı karşılayacak, kirasını mı ödeyecek, faturasını mı ödeyecek, gıdasını mı yoksa ihtiyacı olan ilacını mı alacak?
Ülkemizde yarım asırdır kadın mücadelesini yeşerten, büyüten, en etkili muhalefet gücü olarak bugüne ulaştıran, cezaevlerinde rehin tutulan bütün kadın yoldaşlarımı, kadın örgütlerinin değerli temsilcilerini ve emektarlarını, evde, ofiste, fabrikada, tarlada durmadan üreten kadınları, hiç usanmadan bütün kararlılığıyla adalet arayan kadınları, her türlü talana karşı, ekolojiyi, köyünü, suyunu savunan cesur kadınları en derin duygularımla selamlıyorum.
Toplum bir bütün olarak şiddet sarmalına itilmiş. Bu şiddetin en büyük mağduru da kadınlar. Kadın katillerini salıveren, kadın mücadelesini engellemeye çalışan bir iktidarla karşı karşıyayız. Geçen ocakta 26 kadın katledildi, 28 kadın şüpheli şekilde ölü bulundu. Sayılarla ifade etmek kolay ama her ay istikrarlı şekilde kadınlar katlediliyor.
Emine Şenyaşar annenin çığlığını artık duyun. İktidarınızı katillere tanıdığı hukuksuz imtiyazı kaldırın. Adaletin gereğini yerine getirin.
Semra Güzel vekilimize düzenlenen kumpas, Kürtleri, kadınları, muhalifleri siyaset dışı bırakma politikasıdır. Semra vekilimizin dokunulmazlığını kaldırmaya sizin parmaklarınızın gücü yetmez, çünkü Semra Güzel halkın ve kadınların vekilidir, iradesidir.
Onca zulüm, onca ölüm kadınları siyasetten silemedi, hukuk dışı bir iddianame de asla silemeyecek. Yarın, 2 Mart 1994’te DEP milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasının yıldönümü. O gün bir kadın milletvekilimiz vardı, şimdi kadın meclislerimiz var.
Yakın zamanda başarıya ulaşmış Migros depoda, haklarını kazanmış Xiomi’de yüzlerce kadın, hakları için sermayeye karşı direndi ve kazandı. Farplas’ta ve daha birçok yerde direniş devam ediyor. Selam olsun direnen işçi kadınlara! Direnişiniz direnişimizdir!
Biz Aysel’in ve diğer hasta tutsakların göz göre göre ölüme terk edilmesine sessiz kalmayacağız. Biz kadınlar, işkenceye karşı insanlık onurunu, karanlığa karşı hakikati, hukuksuzluğa karşı adaleti, tecride karşı barışı her zaman ve her yerde savunmaya devam edeceğiz!”