Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi oturumunda Türkiye’yi değerlendiren düşünce ve ifade özgürlüğü özel raportörü David Kaye, Türkiye’nin 1982 Anayasası’nın bile gerisine düştüğünü söyledi.

Fotoğraf: Reuters
Dihaber’in haberine göre oturumların Türkiye ayağında Kaye, 21 sayfalık bir rapor okuyarak Türkiye’yi sert bir dille eleştirdi.
‘Türkiye en kötü yıllarını yaşıyor’
Kaye, Türkiye’nin tam olarak sınırının nereye kadar vardığı belli olmayan ‘belirsiz’ bir terörle mücadele yasasını gerekçe yaparak, gazetecileri, sanatçıları, yazarları, akademisyenleri, basın kuruluşlarını kapattığını, filmleri yasakladığını söyledi. Türkiye’deki durumu, “Düşünce ve ifade özgürlüğü konusunda son 10 yılın en kötü dönemini yaşıyor” diye yorumlayan raportör, yargıya müdahaleler nedeniyle adil bir yargılanma konusunda ciddi şüphelerin olduğunu söyledi.
‘1982 Anasayası’nın da gerisinde’
Kaye, özellikle darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL’le birlikte insan haklarının çok ciddi bir biçimde ve sistematik olarak ihlal edildiğini, mevcut uygulamalarla Türkiye’nin 1982 Anayasası’nın da gerisine düştüğünü kaydetti.
“Biz raporumumuzu hazırladığımız sırada en az 177 medya kuruluşu kapatılmış, 231 gazeteci gözaltına alınmış ve 150’den fazla gazeteci ise tutuklanmış ve cezaevinde tutuluyordu. Tabii ki binlerce gazeteci ve medya çalışanının görevden alındığını, en az 778 gazetecinin basın kartının iptal edildiğini de belirtmek gerek” diyen Kaye, her gün benzer uygulamaların arttığını söyledi.
HDP’ye ve sivil toplum kuruluşlarına yönelik baskılara da değinen raportör, ‘şarkıların ve filmlerin yasaklandığı bir Türkiye’nin’ olduğunu söyledi.
Kaye, raporu, OHAL’in kaldırılması talebiyle sonlandırdı.