Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Seçil Özkan, salgın döneminde toplumda “Masayı sildim mi”, “Kapı kolunu sildim mi” diye obsesif kompulsif bozukluk (OKB) göstermeye başlayan ve önlemlerden yorulduğu için umursamaz davranan iki uç noktanın oluştuğunu belirterek, “Bu iki uç nokta çok tehlikeli. Bundan sonra yeni normale geçtiğimizde bu iki uç noktada kalırsak tekrar ikinci bir dalga yaşayabiliriz” dedi.
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı öğretim üyesi Özkan, corona virüsü salgınının başlamasından bir ay sonra Sağlık Bilimleri Üniversitesi öğretim üyesi Hülya Şirin ile beraber internet üzerinden el hijyeni konusunda çalışma yaptıklarını anlattı.
‘El hijyeni yönemseniyor’
Çalışmayla 8 bin 500 kişiye ulaştıklarını belirten Özkan, toplumun el hijyenini yüzde 90’ların üzerinde önemsediğini ama maske ve maskeyi uygun kullanmada bu oranın yüzde 70’lere kadar düştüğünü söyledi.
Salgın sürecinde toplum davranışlarının çok önemli olduğunu vurgulayan Özkan, şu ifadeleri kullandı: “Bizim ‘2E-2M’ dediğimiz formülle ‘mümkünse evde kal’, ‘el hijyenine dikkat et’, ‘sosyal ya da fiziki mesafeye uy’, ‘yüz burun ve ağız için koruyucu maske kullan’ı ifade ediyoruz. Bu davranışları ‘şöyle yapın, böyle yapın’ diye habire öneriyoruz ama toplumda bu süreçte değişik bir yapı oluştu. Ben buna iki uç nokta diyorum. Bunlardan bir tanesi ‘Masayı sildim mi’, ‘Kapı kolunu sildim mi’ gibi obsesif kompulsif davranışlar göstermeye başlama, bir tanesi de bu önlemlerden yorulduğu için bu pandemide komplo teorileri üretip ‘Yalan bir şey bunlara inanmıyorum’ diyen diğer uç nokta. Bu iki uç nokta çok tehlikeli” dedi.
‘Uç noktalardan ortaya gelinmeli’
Prof. Dr. Özkan, uç noktalardan ortaya gelinmesi gerektiğini söyleyerek şunları kaydetti: “Ne saat başı kapı kollarını temizleyelim ne de çok umursamaz olalım. Bu iki uç noktadan uzaklaşmamız gerekiyor. Öbür uç noktada yorulacağız. Biz buna ‘önlem yorgunluğu’ diyoruz. O yönden dezavantaja düşeceğiz ya da psikolojik sorunlarımız çıkacak. Bu noktada ise ‘bana bir şey olmaz’ psikolojisi ile de yine ikinci bir dalgaya neden olabileceğiz.”