Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, Türkiye nüfusunun neredeyse beşte birinin bulunduğu İstanbul’da bir haftadır vaka sayısında artış görüldüğüne dikkat çekerek, “Tam açılma için henüz erken” dedi.

Sağlık Bakanlığı, 1 Mart’tan itibaren kentlerdeki haftalık vaka sayısına göre risk değerlendirmesi yapılacağını, kısıtlamaların kaldırılması ya da sıkılaştırılmasına ilişkin kararların illerde alınacağını açıklamıştı.
DHA’ya konuşan Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, İstanbul’da ilçeler arası nüfus geçişinin çok fazla olduğunu, bu nedenle ilçe değil il bazında karar alınması gerektiğini ifade etti.
Bilim kurulu üyesi, “Son bir haftadır test pozitiflik oranları ve vaka sayısında bir artış gözlüyoruz. Bu nedenle İstanbul’da tam açılma için henüz erken” diye konuştu.
‘Eşik değerin altında 10-20 kent var’
Yavuz’un açıklamasından satır başları şöyle:
* 100 bin nüfusta son yedi günde görülen enfeksiyon insidansına (yeni olguların nüfusa oranı) bakılacak. Bu insidans belli eşik değerlerin altına düştüğü zaman açılmaya gittiğinizde riski de düşürmüş oluyorsunuz. Daha güvenli bir yöntem. Şu an Türkiye’de o eşik değerlerin altında olan 10-20 kadar il var mesela. Buralar hem okullar, hem diğer kapalı olan yerlerin açılması anlamında daha güvendeler.
‘Düşüş süreklilik göstermeli’
* Yalnız sadece oranlardaki düşüş değil, bu düşüşün süreklilik göstermesi de gerekiyor. Yani il pandemi kurullarının bakması gereken bir diğer parametre de tabii ki infeksiyon hızının haftalar boyunca düşüş trendi içinde gitmesi, yani artmaması. Düşüş olmuş ama artışa geçtiği bir ortamda açılmalara giderseniz o da sıkıntı yaratabilir.
‘Geçişkenlik fazla’
* Yerinde yönetim kararlarında, İstanbul gibi büyük şehirler farklı bir pozisyonda değerlendirilmeli. İstanbul gerçekten hem iş akışı açısından hem de nüfus hareketliliği açısından farklı bir durumda. İlçeler arası hareketliliği çok fazla olan bir il. Onun için İstanbul’da il bazında kararlar alınmalı. İl pandemi kurulu burada ilçe ilçe de tespit edebiliyor enfeksiyon oranlarını ama bu şekilde çok geçiş olduğu için il bazında değerlenmek daha sağlıklı olur. Küçük yerlerde belki il pandemi kurulları diyelim bir köyde çok düşük bir enfeksiyon oranına göre açılma ya da bir köyde çok yüksek oralar nedeniyle kapanma kararı alabilir ama İstanbul’un bu anlamda diğer illere göre gerçekten daha farklı değerlendirmesi gerekir.
Vaka sayısı artıyor
* İstanbul’daki oranlar bir önceki haftaya göre yükselme eğiliminde. Bu nedenle tam açılma için henüz erken. Bir önceki haftaya göre artış var. Bizim kendi hastanemizde ya da arkadaşlarımızla konuştuğumuzda, hafif bir kıpırdanma olduğunu söyleyebiliriz hem test pozitifliği oranları hem de vaka sayısı anlamında. Bu da biraz alarmda olmamız gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor. Demin söylediğim o azalma trendinin görülmesi ve devam etmesi gerekiyor. Şu anda henüz bu durum yok, hatta biraz yukarı doğru gidiyor test pozitifliği olarak da vaka sayısı olarak da.
‘İstanbul için erken’
* Her ne kadar hastanelerde bir kapasite sıkıntısı, yoğun bakım kapasitesinde bir doluluk olmasa da -ki açılma kararlarında bunlar da önemli kriterler arasında yer alıyor- ağır hasta sayısının çok fazla olmaması iyi bir şey ama test pozitifliği oranlarında ve vaka sayısındaki yukarı doğru gidiş düşündürüyor. Bence İstanbul için tam açılma konusu şu an biraz erken gibi duruyor.
‘Mutant endişesi’
* İstanbul’daki artış eğiliminin mutant suşa (alt türe) bağlı olma riski de var. Umarız ki bu artışın nedeni mutant suş değildir. Çünkü o zaman bu önlemler altında hız kesmemiz mümkün olmayacak ve önlemleri arttırmamız gerekebilecek demektir. Ama mutant suşun da özellikle V1’in (İngiltere varyantı) Türkiye’de yayıldığını biliyoruz. Bu nedenle temkinli olmakta çok fayda var. Ayrıca aşı sırası gelen herkesin bir dakika bile kaybetmeden aşısını olması, burada kritik önem taşıyor. Mutant suşun yayılmasını engellemek açısından da bir an önce aşılanmak çok büyük önem taşıyor.
65 yaş üstüne aşı kriteri
* Hastalıktan koruduğu düşünülen aşıların ülkemizdeki üçüncü faz sonuçlarını kısa bir sürede görmeyi umuyoruz. Eğer 65 yaş üstünde korunma oranları da beklediğimiz yönde çıkarsa, onlara da gevşetmeler getirilebilecek. Tabii ki gene maskelerini bırakmayacaklar. Ama onların aşı olduktan sonra ağır hastalık geçirmeyeceklerine tam olarak ikna olmamız gerekiyor. Önümüzdeki bir ay içinde de bunları çok daha net bir şekilde görebileceğiz. Kısaca bir-iki ay daha temkinli davranıp aşı sonuçlarını da bekleyecek şekilde hareket etmekte fayda var.