Okura not:
Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.
Heybedeki üç turp içinde öncelik tartışmasız diplomadaydı. Zira İmamoğlu’nun yatay geçişindeki hikâye, cumhurbaşkanı adaylığı için ön şart olan diplomanın elinden alınmasına zemin yaratıyordu. Dava süreçlerini beklemeden, uzun temyiz süreçlerine girmeden, tek bir yönetim kurulu kararıyla İmamoğlu adaylıktan alıkonabiliyordu. Kamuoyu da buna hazırlanmıştı. Öyle anlaşılıyor ki bürokrasinin imza atma isteksizliği bu işin gecikmesine neden oldu. Ancak salı akşamı işlem tamamlanarak İmamoğlu diplomasız – muhalefet adaysız kılındı.
“Gecikmiş salı”yı işte bu yüzden “erken çarşamba” takip etti. Çarşamba sabahı, sanıklarının bile elde valiz beklediği iki dosya birden gözaltı operasyonlarıyla piyasaya çıktı.
Bu iki dosyanın iki ayrı amacı var.
Savcılığın adını “İmamoğlu suç örgütü” olarak koyduğu dosya; İmamoğlu’nun Beylikdüzü’nden itibaren biriktirdiği kadroları, organizasyonu, ekonomiyi ve propaganda gücünü hedef alıyor. Bu dosya ile hem İmamoğlu hem de İmamoğluculuk, siyasetten, yargı marifetiyle tasfiye edilmeye çalışılıyor.