Yunanistan, hem Doğu Akdeniz’de hem Ege Denizi’nde Türkiye karşıtı hamlelerini sıklaştırdı. Bu ülkenin iç siyasetinde hayli kullanışlı olan Türkiye karşıtı açıklamalar, en yüksek perdeden yapılıyor son günlerde. Atina’nın antlaşmaları hiçe sayan küstah tavrı, ABD ve Avrupa’dan da destek görüyor. Yunanistan’ın Türkiye’nin deniz yetki alanlarına yönelik korsan tutumu; başka ülkelerle birlikte yaptığı tatbikatlarda takındığı saldırgan, kışkırtıcı tavır; mavi vatanımıza yönelik mütecaviz siyaseti bir süre daha devam edecek. Çünkü hem arkasındaki güce güveniyor hem Türkiye’nin diplomatik yalnızlığına. Peki, Türkiye ne yapmalı?
Türkiye, milli kahraman, KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ı devre dışı bırakmanın; kamuoyu önünde azarlamanın; Annan Planı’nı desteklemenin; asla gerçekleşmeyecek AB üyeliği için Kıbrıs’ın önkoşul olarak önümüze konmasını kabul etmenin; Cumhuriyeti kuranlara hakaret etmenin, tüm ulusal davalara zarar verdiğini anlamalı. Lozan’a “hezimet” demek yerine, Lozan’ı sahiplenmeli. Yunanistan’ın da Lozan’a uymasını sağlamalı.