MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, HDP’nin kapatılması için hazırlanan iddianameyi iade eden Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) yüklendi.
Yargıtay başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame, 17 Mart’ta AYM’ye gönderilmişti. AYM raportörünün inceleme sonucu hazırladığı raporda, usul eksiklikleri nedeniyle iddianamenin savcılığa iadesi istenmişti. AYM de iddianameyi iade etmişti.
Yazılı açıklama yayınlayan MHP lideri, “HDP’nin kapatılması kadar AYM’nin de kapatılması ertelenemez bir hedef olmalıdır” dedi.
İade kararının milli vicdanda ‘hükümsüz olduğunu’ aktaran MHP lideri, raportörün 600 sayfalık iddianameyi kısa sürede nasıl değerlendirdiğinin incelenmesini istedi.
Bahçeli’nin açıklaması şöyle:
“Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 17 Mart 2021 tarihinde, HDP’nin kapatılma istemiyle hazırlanıp Anayasa Mahkemesi’ne sunulan iddianame usul eksikleri gerekçe gösterilerek anılan Başsavcılığa iade edilmiştir.
Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırı eylemlerin odağı haline gelen, Anayasa ve Siyasi Partiler Yasası’nın ilgili maddeleri uyarınca hakkında temelli kapatılma talebi yapılan HDP, bu aşamada usul eksiklikler bahanesiyle zaman kazanmıştır.
Anayasa Mahkemesi’nce görevlendirilen bir röportörün kısa süre içinde ekler hariç 608 sayfadan oluşan ve 687 faili bulunan dava dosyasının ana muhtevasını nasıl ve hangi ahlaki, fikri ve hukuki müktesebatla incelediği muhakkak tartışılarak üzerinde durulması gereken bir muammadır.
Anlaşılan odur ki, Türkiye’nin terör ve bölücülükle mücadelesine Anayasa Mahkemesi duyarsız, ilgisiz ve açık ara mesafelidir. Bahsi ileri sürülen eksikler veya usulü etkileyen açmazlar şühedaya nasıl anlatılacak, milli beka ve milli güvenlik mülahazalarıyla nasıl bağdaşacaktır?
Anayasa Mahkemesi hukukun üstünlüğünden mi yanadır, yoksa bölücülüğün mü şakşakçısıdır? Dağda elde edilen başarıların TBMM’de kaybına tahammülümüz asla olamayacaktır.
HDP’nin kapatılması kadar Anayasa Mahkemesi’nin de kapanması artık ertelenemez bir hedef olmalıdır. Nitekim Anayasa Mahkemesi’nin iade kararı milli vicdanda hükümsüzdür, Türkiye’nin var oluş haklarına sadece usul açısından değil, esastan da ileri düzeyde zarar vermiştir.
HDP, bir suç örgütü, bir terör maşası, organize bölücülük markasıdır. Hiçbir usul kaidesi bu gerçeği değiştiremeyecektir. Anayasa Mahkemesi’nin, hazırlanan iddianameyi kabul ve tasdik etmesi için dosya içinde silahlı ve bombalı teröristleri görmesi mi lazımdır?
Beklentimiz, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, iddianameyi yeni baştan düzenleyip tekraren HDP’yi kapatma davasını açmasıdır. Süreç kesinlikle uzamamalı, yeni bir hukuk cinayetine fırsat verilmemelidir.
Milliyetçi Hareket Partisi gelişmeleri yakından takip edecek, hukuk kılıfı altına saklanmak isteyen, iç ve dış işgal cephesi marifetiyle korumaya alınan bölücülerle, teröristlerle, damgalı hainlerle sonuna kadar mücadele edecektir. Bu mücadele esasen bir hukuk, bir adalet, bir tarih, bir millet hakkının savunma onurudur.”