Özetle 2008’in tezahürü rejimlerle boğuşurken, şimdi Covid-19’un yarattığı yeni eşitsizlikler ve küresel sermayenin yeni ihtiyaçlarının şekillendireceği, yeni siyasal sonuçları deneyimleyeceğiz. Burada bizim hesabımıza da bir pay düşüyor elbette.
Çeyrek yüzyıllık bir iktidardan kurtulma umudunu, bir gece açılacak sandığa ve farklı siyasal aktörlerin kale kapısı gibi sapasağlam durmasına bağlamış Türkiye’ye bakarken, küresel koşullardaki bu değişimi ihmal etmemek lazım. Dünyanın gerçeğinden kopmuş “irrasyonel” bir iktidardan çok sık bahsediliyor ama muhalefetin o “rasyonaliteyi” ne derece yakaladığı da bir muamma hala.