2471 gün sonra Şampiyonlar Ligi’ndeydi Beşiktaş. Ve ilk kez Benfica’yla karşılaşıyordu. Grup görece kolay ve bu maç belki de daha en baştan kaderini belirleyecekti.
İyi de başladılar aslında. Diriydiler. Topa daha çok sahip çıktılar. Pozisyon da buldular. Ama işte bir gol yiyorsunuz sonra 90 dakika çıkarmak için uğraşıyorsunuz. Olsun 90’da da olsa olsun yeter.
Gene de unutmayalım. Şampiyonlar Ligi yakaladığını atma yeri. Takım ne kadar iyi görünse de, bizim ligimizin temposu, hızı standart Avrupa futbolunun çok gerisinde. Tek tek baktığınızda Benfica’yı Beşiktaş’tan daha iyi yapan hiçbir şey yok. Hatta rakip sakatlıklar yüzünden gol bulabilecek gibi de durmuyordu. Ama tecrübeliler, sağlam duruyorlar, topu kaptıklarında şimşek gibi çıkıyorlar.
Neyse ki köprüden önce son çıkışta telafi yolu bulundu. Bu da önemli. Geniş kadro bunun için var. Aslında 56’da Talisca’nın düşürülüşü ödüllendirilse ya da 72’de Quaresma topu ayağında aşmasa, en kötü Cenk o golü atsa belki galibiyet bile gelirdi. Sonuçta ikinci yarıda oyuna kelimenin tam anlamıyla hükmetti Siyah-Beyazlılar. Ödülü geç de olsa aldı. Neticede bu başlangıç çok ama çok önemli. Grubun en tecrübeli takımı Benfica. Ve daha ilk maçtan avantaj Beşiktaş’ta. Devamı da gelir umarım.