Ancak bu karşılaştırmalar tek başına anlamlı değildir. Bakılması gereken bir diğer faktör zaman içindeki değişimdir. Asgari ücret avro cinsinden nasıl bir seyir izlemiştir? Batı Avrupa ülkelerinde asgari ücrette 2010 yılından bu yana yüzde 10 ile yüzde 40 arasında artışlar yaşandı. Fransa’da avro cinsinden yüzde 16, Belçika’da yüzde 17, Portekiz’de yüzde 40 oranında artışlar yaşandı. Dikkat çekici olan ise Doğu Avrupa ülkelerinde yaşanan artışlardır. Asgari ücret Macaristan’da 2010’dan bu yana yüzde 75, Arnavutluk’ta yüzde 87, Polonya’da yüzde 93, Bulgaristan’da yüzde 171 ve Romanya’da yüzde 230 arttı. Türkiye’de ise asgari ücret 2020 yılında 338 avro iken Kasım 2021’de yüzde 16 azalarak 284 avroya geriledi. Asgari ücretin gerilediği bir diğer ülke ise Yunanistan oldu 2010’da 863 avro olan asgari ücret yüzde 12 gerileyerek 2021 yılında 758 avro oldu. Özetle Türkiye avro cinsinden asgari ücretin en çok gerilediği ülke oldu.
Asgari ücretin düzeyi ve zaman içindeki değişimi farklı ülkelerde işgücüne yapılan ödemelerin değişimini göstermesi açısından büyük önen taşıyor. Böylece emek maliyeti açısından hangi ülkelerin ucuzladığı ve hangi ülkelerin pahalı hale geldiği görülüyor. Emeğin ucuzladığı ülkeler yabancı sermaye ve ihracatçılar açısından cazip hale gelmektedir. Asgari ücret düzeyine sadece asgari ücretlinin eline geçen miktar açısından değil sermayenin maliyetleri açısından da bakıldığında gidişatın ne yöne olduğu görülmektedir. Türkiye bu tablo ile Avrupa’nın en düşük ve giderek düşen emek maliyetlerine sahip ülkesi (sermaye için ucuz işgücü cenneti) haline geliyor. Asgari ücret tartışmalarını ve döviz krizini bu açıdan da ele almak gerekiyor.