
KEMAL GÖKTAŞ
kemalgoktas@diken.com.tr
@kemalgoktas
Tutuklanmasının üzerinden 13 ayı aşkın zaman geçmesine rağmen mahkemeye çıkarılmayan Osman Kavala’nın yaptığı başvuruyu bir yılı aşkın süredir görüşmeyen Anayasa Mahkemesi (AYM), 13 aylık tutukluluğu süresince hâkim karşısına çıkarılmayan başka bir vatandaşın yaptığı başvuruda ihlal kararı verdi. Kararda “Davanın karmaşıklığı, sanık ve müşteki sayısının fazla olması, bu kadar uzun süre mahkeme/hâkim huzuruna çıkarılmamanın haklı gerekçesi olarak kabul edilemez” dendi.
AYM’nin Resmî Gazete’de yayınlanan kararına göre, İstanbul başsavcılığınca yürütülen bir soruşturma kapsamında gözaltına alınan İbrahim Soylu, ağır ceza mahkemesi kararıyla tutuklandı. Soylu hakkında ‘silahlı terör örgütüne üye olma, mala zarar verme, terör örgütü propagandası yapma ve 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet etme’ suçlarından dava açıldı.
13 aylık tutukluluktan sonra mahkeme önüne çıktığı ilk duruşmada tahliye edilen ve davası devam eden Soylu, ‘makul sürede hâkim huzuruna çıkarılmamış olması nedeniyle’ Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 141’nci maddesine dayanarak tazminat davası açtı. Ağır ceza mahkemesi tutuklamaya konu davanın derdest olması (hala sürmesi) nedeniyle tazminat davasının reddine karar verdi. Ret kararı Yargıtay’ca onanınca Soylu ‘kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkının ihlal edildiği’ iddiasıyla AYM’ye başvurdu.
Yedi ay bile ihlal
AYM’nin kararında, Anayasa’nın 19’uncu maddesinden kaynaklanan temel güvencelerden birinin de tutukluluğa karşı itirazın hâkim önünde yapılan duruşmalarda etkin olarak incelenmesi hakkı olduğunu belirtildi. Tutuklunun şikâyetlerini, tutuklanmasına dayanak olan delillere yönelik iddialarını, görüş ve değerlendirmelere karşı beyanlarını hâkim ve mahkeme önünde sözlü olarak dile getirebilme imkânına sahip olmasının önemine işaret edilen kararda Yargıtay’ın davada müşteki sayısının fazla olmasının sürenin uzamasına etkisinin olduğu yönündeki gerekçesininse yeterli olmadığı kaydedildi. Daha önce tutukluluk durumumun yedi ay boyunca duruşma yapılmaksızın dosya üzerinden incelendiği bir başvuruda Anayasa’nın 19’uncu maddesinin ihlal edildiği sonucuna ulaşıldığı da hatırlatıldı.
Davanın karmaşıklığı mazeret olmaz
“Davanın karmaşıklığı, sanık ve müşteki sayısının fazla olması, bu kadar uzun süre mahkeme/hâkim huzuruna çıkarılmamanın haklı gerekçesi olarak kabul edilemez” denen kararda başvurucunun 13 ay tutukluluk durumunun duruşmasız olarak incelenmesinin kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkının ihlali olduğu vurgulandı.
AYM’nin bu kararı akıllara 18 Ekim 2017’de gözaltına alınan ve 1 yıl 2 aydır mahkemeye çıkarılmadan tutuklu bulunan Osman Kavala’yı getirdi. Anayasa Mahkemesi, Kavala’nın avukatlarının 29 Aralık 2017 tarihinde yaptığı başvuruyu henüz görüşmedi. Kavala ve 15 sivil toplum aktivisti hakkında geçtiğimiz günlerde mahkemeye sunulan iddianamede ise ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor.
Kavala’nın avukatlarının AYM’nin karar vermemesi üzerine AİHM’e yaptıkları başvuruda da henüz bir karar çıkmadı.