O iki yıl önceki konuşmasında “Türkçe” derken sizin anladığınız gibi “arı Türkçe” denen rezaleti kastetmedi ki. Hani, sizin gibi halka yabancı züppeler uçakta iken bir bardak su istediğiniz de “Gökkonuksal avrat, ilacımı içmem gerekiyor, rica etsem bir bardak su verebilir misiniz” diyorsunuz ya, o öyle demiyor, “Hanımefendi bir bardak su istirham edeceğim, ilacımı vakt-i zamanında istimal etmem icap ediyor da” diyor.
Sizler “ulusal düttürü” diyorsunuz, o “milli marşımız” diyor. Siz özdeksel diyorsunuz, o maddi diyor. Siz arsıulusal diyorsunuz, o milletlerarası diyor.
Şey… İnandırıcı bir açıklama olmadı galiba? Ne “ulusal düttürü” diyen duydum, ne uçakta hostesi “Gökkonuksal avrat” diye çağıranı, ne borç isterken “Özdeksel durumum bugünlerde biraz sıkışık da” diyeni, ne “Üniversitede arsıulusal ilişkiler okuyorum” diyeni… Yardımcı olayım dedim ama galiba beceremedim.
E, n’apayım? Zırva tevil götürmüyor. (İtiraf edin son cümleyi genç olanlarınızın çoğu anlamadı. Osmanlıca öğrenmezseniz başınıza gelecek olan budur işte!..)