Evet, iktidarlarının 12. yılında ya iktidarlarını çok sağlam gördüklerinden atak zamanının geldiğine hükmettiler ya da inişe geçtiklerini fark ettiklerinden vakit varken, trenden inmeden ne yapacaksak yapalım telaşı ile bir atak başlattılar.
Altını kalın çizelim, “Canım bunlar şûrada alınan tavsiye kararları. Yasa değil ki. Sadece tavsiye” diye yürek soğutmanın âlemi yok. Şûralarda alınan kararların çoğu uygulanıyor. Hele bu yılki Milli Eğitim Şûrası için önceden ciddi bir hazırlık yapıldığı besbelli.
O yüzden tembelliğin, kaytarmacılığın, sadece mızmızlanıp elini taşın altına sokmaktan kaçınmanın yurttaşlık suçu olduğu günlere gebeyiz. Dikkatli okura bu köşede yayımlanan sivil itaatsizlik üstüne iki Tırmık’ı hatırlatmak isterim. Hatırlamayanları “Şu sivil itaatsizlik dedikleri nedir ne değildir” sorusu üstüne bir kere daha düşünmeye çağırmak isterim.
Yurttaşı cesur olamayan ülkede zorbalık ve dayatmacılık kol gezer. Cesur olmayan, bedel ödemeyi göze almayanların yurttaşlığı ise sadece kimlik kartlarının üstünde kalır…