Siyasal eğilimleri ne olursa olsun resmen bu ülkenin yurttaşları olan üç Kürt kadının öldürülmeleriyle ilgili Türkiye’nin adeta kılını kıpırdatmaması, Fransa’ya karşı diplomatik baskı dahil herhangi bir girişimde bulunmaması nasıl açıklanacak? Sakın “Girişimde bulunduk, bulunmaya devam da ediyoruz” yollu bir açıklama ile bize cevap verilmesin. “Mış gibi yapmak”la “yapmak” arasında ciddi bir fark vardır.
Unutmayalım ki Paris’teki cinayet(ler), “Habur krizi” ve “Oslo görüşmelerinin tutanaklarının yayımlanması” yüzünden kesilen barış sürecinin yeniden başladığının ilan edildiği 3 Ocak 2013’ten sadece 6 gün sonra işlendi.
Buna rastlantı denebilir mi? Denirse buna kargalar bile gülmez mi?
Şimdi gel de sorma: Ömer Güney denen karanlık ve kanlı genç acaba ne renk? Siyah, beyaz, yeşil, turuncu?