Eğer Cemaat medyasına yönelik “operasyon” 14 Aralık yerine 24 ya da 34 ya da 44 Aralık’ta yapılsaydı ne olurdu? Bence bugünkü gazeteler artık bir milat gibi anılan 17 Aralık’la silme sıvama dolardı. Bellek tazelemesi için bir yıl önce 17 Aralık günü yaşananlar aktarılır; 25 Aralık’a bağlanır; kim ne dedi, kim, neyi, nasıl dedi hatırlatılırdı.
… AKP tepeleri, özellikle Tayyip Erdoğan, cemaatle, geri dönüşü olmayan, barışma olasılığı sıfıra yaklaşmış ölçülerde papaz olunca, öteki Nurcu kanatlara dostluk elini uzattı. 14 Aralık operasyonunun Tahşiyeciler gerekçesine bağlanmasındaki tuhaflık, inandırıcı olmayan iddialar işte bu ittifak arayışının bir sonucu…
Kuşkusuz bu ittifak arayışlarının, sonuç verse bile seçmen tabanında ciddiye alınacak bir karşılığı olmayacak. Ama psikolojik değeri var. O kadarına bile fitler. 17 Aralık karabasanının soluğunu sürekli ensesinde duyan bir hareket en küçük bir desteği, en önemsiz bir ittifak arayışını bile ihmal etme niyetinde değil.
Gerçi korkunun ecele faydası yok. Ama hesap “Belki eceli geciktirmek mümkün olur” umudundan besleniyor.