Dardanel işçileri, bildiğimiz anlamıyla ‘kölelik’ şartlarında çalıştırılıyor. Geceleri patronun belirlediği yerde kalmak, gündüz fabrika duvarları arasında hapsolmak, virüsten hastalanırlarsa bile çalışmaya devam etmek zorundalar. Çanakkale’de konserve ton balığı üreten ve binin üzerinde çalışanı bulunan Dardanel fabrikasında Covid-19 kapmış olan işçilerle diğerleri yan yana çalıştırılıyor, gerekçe de ‘virüsün yayılmaması’. Yani, virüs yayılmasın diye normalleştirdikleri düzenle virüsü yayıyorlar.
Memlekette ve dünyada işçi sınıfının koşullarının hızla iki yüzyıl öncesine döndüğü gerçeği, pandemiyle daha da su yüzüne çıkmışken kendilerini işçilerin temsilcisi addedenler ne yapıyor?
İşçilerin kanıyla yazılmış olan yasal hakları, iktidar yine kolayca değiştirdiği yasalarla ortadan kaldırırken işçi haklarını savunduğunu iddia edenlerin tek yaptığı, hükümeti yasaları uygulamaya davet etmek. O yasaları sermayenin emrindeki siyasi iktidarın bir günde değiştirebilecek pervasızlığı yokmuş gibi… veya bu uygulamalara bir yasal kılıf uydurulmuyormuş gibi… ‘Muhalif’ sendikalar basın açıklaması yapmakla yetiniyor, soldaki partiler de hakeza. ‘Sivil toplumun’ büyük çoğunluğunun zaten işçilerle hiç ilgisi olmadı.