Kapalı kapılar ardında Ankara ABD’li yetkililere, Gülen’in iade sürecinin Amerikan yargı sistemi nedeniyle zora girmesi durumunda, okullar üzerinden bir FBI soruşturmasının gündemde tutulmasını teklif ediyor. (Yani Al Capone modeli. Nihayetinde Al Capone, mafya ilişkilerinden değil vergi denetimi yüzünden yakalanmıştı.)
Ancak ABD’de okullar dışında birçok derneği olan Gülen hareketi de boş durmuyor. Geçmişte Washington ve Brüksel’de lobi çalışmaları için ABD’nin en büyük halkla ilişkiler şirketleri arasında olan Burson Marstellar’ı tutmuştu. Bildiğim kadarıyla bu ilişki devam ediyor.
…Bir de işin lobi ayağı var. Kongre nezdinde lobi faaliyetlerini ancak “lobici” diye lisans almış şirketler yapıyor. Ankara uzun zamandır Gephardt lobi grubuyla çalışıyor. Gülenciler ise yakın zaman önce Demokrat Parti’nin ağır toplarından (ve Bill Clinton’ın eski özel kalemi) John Podesta’nın kurucusu olduğu lobi şirketi Podesta Group ile anlaştı.
…Bütün bunlardan yola çıkarak söyleyebileceğimiz iki somut gerçek var: Bir, bundan sonra asıl mücadele Washington’da yaşanacak. İki, Amerika son derece karmaşık dengeleri olan bir yer…