Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi, bölümlere gönderdiği bir yazıda, ‘bölücü faaliyetleri ve destekçilerini tesirsiz hale getirmek’ için akademisyenlerden yapacakları araştırmaları bildirmesi istendi.
mulkiyehaber.net’te yer alan 23 Şubat 2016 tarihli ve ‘Bölücü Faaliyetlere Yönelik Eylem Planı Hakkında’ başlıklı yazıda şöyle dendi: “Bölücü faaliyetler ile terör örgütü ve destekçilerini tesirsiz hale getirmek, meşruiyet kazanmalarını önlemek, yurtiçi ve yurtdışındaki etkilerini ortadan kaldırmak ve bu konudaki ortak mücadeleyi tüm kurum ve kuruluşlar arasında etkin bir işbirliği ve koordinasyon içinde sürdürmek amacıyla yapılan veya yapılması planlanan akademik faaliyetlere ilişkin bilgilerin, rektörlüğe gönderilmek üzere dekanlığa bildirilmesi…”
‘Barış İçin Akademisyenler’in ‘Bu suça ortak olmayacağız’ bildirisine imza atan 1128 akademisyen hakkında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da hedef göstermesiyle arka arkaya idari ve adli soruşturma açılmaya başlamıştı.
Bazıları şafak baskınıyla gözaltına alınıp sorgulanan, haklarında hükümet, yandaş basın ve sosyal medya kanalıyla kampanya yürütülen akademisyenlere yönelik ‘cadı avı’nda başsavcılığın ‘ivedi’ vurgulu talimatının etkili olduğu anlaşılmıştı.
Diken’in ulaştığı, üniversite yönetimine yazılmış talimatta, bildiriye imza atan akademisyenlerin açık kimlik bilgilerinin, haklarında ne tür işlem yapıldığının ‘ivedilikle’ bildirilmesi isteniyordu.