Nevraljik Ortadoğu’nun kritik döneminde dış politikadaki bu zayıf konum, Türkiye’yi bölgedeki gelişmelerden toprak bütünlüğü açısından bile en fazla etkilenebilecek riskli ülkeler kategorisine sokarken, içeride de 2016 Temmuzu’ndaki TSK ve kamuoyunun büyük ezici çoğunluğunun karşı çıktığı girişim başarı ile önlenirken, FETÖ ile mücadele konusunda gerektiği kadar mesafe alınamamıştır. FETÖ hâlâ ülke için ciddi tehdit olma konumunu sürdürmekte, ülke sürekli OHAL altında olmasına rağmen kesin sonuç elde edilememektedir.
İçeride ve dışarıda, “FETÖ ile mücadele”nin daha ziyade OHAL uygulamalarına bahane olarak kullanıldığı yolunda güçlü bir izlenim mevcuttur.
Kısacası, toplumsal uzlaşma, ekonomi, eğitim gibi konulara bile değinmeden yapılan kısa bir analiz, kuruluşunun on altı, iktidarının on beşinci yılında AKP nin bilançosunun negatif olduğunu göstermektedir.
Bu durumda “Harikalar Diyarı”nda neyin kutlandığını anlamak gerçekten güçtür.