…Ankara’nın son dönemlerde uyguladığı iç tüketime yönelik efelenme diplomasisi, Esad ile görüşmeyi engelleyen en önemli etken.
“Kodu mu oturtur!” iktidarımız, “Esad ile görüşmem” (aslında alt düzeyde istihbaratçılar arasında görüşmeler yine de oluyor) diye diretmeyi sürdürürken, uluslararası alandaki desteği Ankara’dan daha geniş olan PYD – YPG, bir zamanlar kendisini vatan haini ilan etmiş olan Şam ile görüşerek, onu TSK’ye karşı kendisine kalkan olmaya ikna etmeye çalışıyor.
Oysa şu anda Ankara’nın, Şam’ı Suriye’nin toprak bütünlüğü konusundaki içtenliği ve kararlılığına inandırması halinde ABD’nin sürdüreceğini açıkça ilan ettiği desteğinin yanı sıra, Rusya’nın da barış masasında yer almasını istediğini belirttiği PYD – YPG’ye karşı, Esad’ın desteğini kendi yanında bulması daha akla yakındır.
Ama bunun için, AKP iktidarının Suriye politikasında eylem ve de söylem olarak kökten bir değişikliği gerçekleştireceğine komşusunu inandırması gerekmektedir.
Bunun ilk adımı da diyalogdur.
Ama gel de bunu, “dediğim dedik öttürdüğüm düdük” iktidarına anlat!
Her konuda Türkiye’nin en büyük sorunu “her şeyi herkesten daha iyi bilen” zihniyettir.