Okura not:
Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.
Bahçeli’nin çıkışını ele alarak bitirelim; ilk bakışta CHP’ye saydırıyor gibi görünen bu açıklama aynı zamanda iktidar ortağına yönelik mesajlar da içeriyor bana göre. Şu cümle çok ilginç: “Siyasetin dost-düşman kategorisine tasnif ve teşmili yapılarak icrası, milli ve manevi değer yargılarının aleyhine ikmali, anayasa ve yasaların bağlayıcılığını ihlal ederek ilerleyişi hukuk ve demokraside devasa çatlaklara, hatta vahim çarpıklıklara sebep olacaktır.”
Bu Carl Schmitt kitaplarından fırlamış gibi duran cümlede “tasnif”i yapan açık biçimde iktidar. Yani Bahçeli Özgür Özel’e ve CHP’ye saydırırken, iktidarı “hukuk ve demokraside devasa çatlaklara, hatta vahim çarpıklıklara sebep olacak” işler nedeniyle uyarıyor. Sanki Bahçeli, başlattığı sürecin selametini düşünüyor bu cümleyi kurarken.
Anlaşılan Bahçeli, İmamoğlu dosyasının siyasetin içinde sürekli canlı tutulmasını, deyim yerindeyse bir tür “Demokles kılıcı” gibi kullanılmasını istemiyor; bu kadar zayıf bir dosyada çıkacak kararı savunmaya gelmeyeceğini işaret ediyor sanki. İşin uzamasını istemiyor ve “uzatan”lar da dosyayı açanlar olarak işaret ediliyor, “sarih ve sahici delil”lerin “eksiksiz ilavesi”ni istiyor ki eksik olduğunu düşünüyor demektir bu.