(…) askeri kurum ve eylemin işleyiş düzeyinde denetimi, Türkiye’nin sonunda ulaşabildiği en önemli sivilleşme merhalesidir.
Reform, aşırı merkezi askeri kurumu ve gücü, işleyiş, sorumluluk ve denetim açısından parçalara ayırmış, diğer ifadeyle askeri gücü tek elde toplayan ve hiçbir demokratik düzende benzeri olmayan modeli yürürlükten kaldırmıştır.
Bu adım hiç tartışmasız yerinde olmak bir yana, geç kalmış bir adımdır.
Kim ne itirazda bulunursa bulunsun, açıktır ki, Türkiye sivil-asker ilişkileri bakımından çağdaş ve demokratik dünyaya ilk gerçek adımı atmış bulunmaktadır.
…Ordunun denetime açılması, askeri makamların elindeki atama ve terfi yetkilerinin sivil makama aktarılması ne ordunun emir-komuta birliğini bozar, ne de kendi başına askeri zaaf oluşturur.