Kim ne derse desin, liderin, partinin, ideolojinin adamı değildi Ömer.
Halkın iradesinin mükemmel örneğiydi.
Şimdi her anlamda utanç duymak gerekir.
Gergerlioğlu hadisesi kendi başına bir dönemi, bir yapıyı, bir zihniyeti ortaya koymaktadır ve yıllarca koyacaktır.
Bize ise temenni etmekten başka bir şey kalmıyor.
Boyun eğmeyen ama meşruiyetçi, partili ama bireysel, milli, siyasi, ideolojik, kültürel çıkarlardan değil, ilkelerden hareket eden Ömerler’in çoğalmasını umalım.
Evet, temenniler ve gerçekler daha uzun süre farklı istikametlerde seyredeceğe benziyor. Yargıtay Başsavcısının Anayasa Mahkemesi’ne kapatma davası açması, Türkiye’nin hızla 90’lı yıllara çark etmesini ifade ediyor ve yukarıdaki resmi tamamlıyor.