Bugün FETÖ’yle yakından uzaktan ilgisi olmayan, kimi muhaliflerin keyfi takdirlerle, zorlama yorumlarla, niyet okumayla darbeci olarak yaftalanması, tutuklanması, gözaltına alınması korku zincirine eklenen yeni halkalar arasındadır.
Yöntem, niyet ve zihniyet değişmeyince, sonuç da değişmiyor.
Çetin Altan’a ödül veren siyasi iktidar, hala iktidarda.
Babaya ödül verildiği günlerden, oğulların darbeci iddiasıyla gözaltına alındığı günlere geldik. Ahmet ve Mehmet Altan: Ulusal ve uluslararası itibarı yüksek iki isim.
Düşüncelerini, tarzlarını beğenseniz de beğenmeseniz de, her vicdanın özerk ve özgürlükçü düşünceyi temsil ettiğini kabul edeceği iki kardeş. Ömürlerini askeri vesayetle, darbelerle mücadele ederek geçirmiş iki düşünce adamı… FETÖ’yle, darbeyle, darbecilikle bağlantılı olarak gözaltına alındılar.
FETÖ’yle bağlantısı olmayan, keyfi takdirle gözaltına alınan, tutuklanan aydın, yazar, akademisyen sayısı her geçen gün artıyor. 15 Temmuz öncesi, binlerce kişinin kendisine tümüyle farklı ve kurumsal anlamda sorduğu, “ordu darbe yapar mı, böyle bir tehlike var mı” sorusunun, eğer muhalifseniz, FETÖ’cü olmaya yettiği günlere geldik.
Bırakın hukuku bunu düz mantık bile izah edemez…
“Ölçü”, yerini “niyet” sorusuna bırakıyor.