Fiili bakımdan merkezi iktidarın, kuvvetlerin birliğinin kısmen dışında kalan merkezkaç yapılar, örneğin Anayasa Mahkemesi yeni anayasa önerisinin hedeflerinden birisi olacaktır. Erdoğan’ın ürettiği başkanlık teamülleri kurumlaşacaktır. Son dönemlerin önemli bir aracı olan demokrasi sahteciliği bir kez daha hayat bulacaktır. Anayasa önerisi insan hakları, demokratik reform gibi tabirlerle disiplin, özgürlük kısıtlama gibi hamleleri ileri sürme imkanı verecektir.
Simgesel olarak ‘yeni anayasa’ iddiasının anlamı daha büyüktür. Muhalefetin restorasyon çerçevesinde ‘parlamenter sisteme’ dönüş vurgusunun karşısında, AK Parti’nin anayasaya ilişkin yeni ve kurucu siyaset dili kullanması hiç şaşırtıcı olmaz.
Söz konusu ‘sivil kuruculuk’tur ve bu arayış muhafazakar kesimin önemli hassasiyetlerinden birisini oluşturur. İlk kez siviller eliyle, yeni sağın ülkeye dair ‘büyüklük ve genişleme’ iddiasıyla hazırlanacak bir anayasa iddiası, milat oluşturduğu oranda, muhafazakar kesimde birleştirici seferberlik oluşturabilir, dahası muhalefeti karıştırabilir.